14.05.2013, 16:40

Terminallere genel bakış ve Alibeyköy…

Terminal sözcüğü otobüsçülüğe hatta taşımacılığa özgü bir kavram değil. Genelde büyük bir sistemin uç noktası olarak anlam taşıyor. Bilgisayar terminali, Ceyhan petrol terminali gibi… Taşımacılıkta da taşımaların başlangıç-bitiş noktası olarak anlamlı. Tabii, kalkış-varış noktası olduğu gibi transit noktası da olabilir. Havalimanlarında, denizyollarında da karayolu gibi, bu tür yerlere terminal deniliyor. Otogarlar ise karayolu terminallerinin özel bir hali. 
Bu arada ana taşıma sonrasında servis taşımaları ile gidilebilen noktalara da terminal dendiği oluyor: Taksim terminali, Kızılay terminali, Basmane terminali, Şişhane terminali (vaktiyle havayolu için) gibi… 

Havayolu terminalleri

Daha önce Atatürk Havalimanında, Antalya’da, Ankara’da havalimanında yeni terminaller yapıldı. Bunlarda sadece terminal ünitesi söz konusu idi. İstanbul’un yeni (üçüncü değil; mevcut birinci havalimanı Atatürk kapanıyor. Yenisi birinci veya ikinci olacak) havalimanında ise terminal dahil tüm havalimanı yapılıyor. Bu yönüyle ülkemizdeki bazı otobüs terminallerine benzetilebilir. 

Benzerlik ve farklar…

Yeni havalimanı tıpkı bazı otobüs terminalleri gibi yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak. Yine tesadüf ki işletme süresi olan 25 yıl da bazı otobüs terminallerine uyuyor. Ama işletme döneminde önemli bir fark var: Otobüs terminallerinde yapım sonrası-devretme öncesi işletme döneminde hak sahibine hiçbir ödeme yapılmaksızın kazanç elde ediliyor. Yeni havalimanında ise işletme süresi boyunca her yıl 1 milyar TL’yi geçen bir kaynak kamuya aktarılacak. Önemli bir sözleşme farkı! Bazıları diyebilir ki ‘ama havalimanının geliri fazla’. Peki, gideri az mı?
Şüphesiz ki işletme döneminde hak sahibine ödeme yapılmayan ihale de mümkün. Bu durumda ihalenin en kısa işletme süresi isteyene verilmesi gerekir. Pek çok havalimanı terminali bu şekilde ihale edildi ve iki-üç yıl gibi işletme süreleri verildi. yeni havalimanında da para istenmeseydi 10 yıl kadar bir işletme süresine havalimanı yaptırılabilirdi. Nerede 25 yıl, nerede 10 yıl! Başarılar, mukayese edilmeli.

Alibeyköy Terminali

Alibeyköy Otobüs Terminalinin bitmek üzere olduğu, yakında hizmete gireceği biliniyor. Ama belirsizlikler de sürüyor. Herkes kendi aklınca çözümler sunuyor. Bir de ben yazayım, bakayım. 
Önce kalkış-varış durumu: Burası T yetki belgesi alma şartlarını sağlıyor mu; sağlıyor. İsterse alabilir mi; alabilir. Almaması için bir neden var mı; yok. Alırsa ne olur? Buradan kalkış-varış hakkı doğar. Bu hak doğmasın diye, buna karşı çıkılır mı? T yetki belgesi almak isteyenler bu hakkın doğmasının kimler için ne gibi sakıncalar getireceğini açıklamalı. Belediye bazı kişilerin değil, kamunun, otobüsçünün, yolcuların menfaatlerini düşüneceğine göre… 

Kalkış-varış mantığı

Alibeyköy’de bugün için satılan bilet çok az olabilir. Bu, zaman içinde artabileceği gibi, artan teknoloji ve iletişime göre tüm terminallerde bilet satışının günden güne azalması da söz konusu. Önemli olan bilet satışı değil, buradan hizmet almak isteyen yolcu sayısıdır ki buna, buraya kolay erişebilecek tüm bölgelerin yolcuları da dahildir. Bu sayıya göre buradan otobüs kaldırmak rantabl olmazsa kimse zaten kaldırmaz. Bu nedenle kimsenin otobüsçü yerine düşünmesine gerek yok. Otobüsçüler de doğruları bilebilirler veya olası yanlışlarını zaman içinde düzeltebilirler. 

Peron kullanımı

Otogar tipi yazıhanelerde herkes kendi yazıhanesi önündeki peronunu kullanır ve burayı sadece kendisi kullanır. Diğer tiplerde ise peronların kim tarafından kullanılacağı belli değildir ve her işletmeci kullanabilir. Alibeyköy Terminali de böyle olmalıdır. Dolayısıyla peron dağılımı değil yazıhane dağılımı söz konusu olmalı. 

Yazıhaneler kime verilecek?

Yazıhanelerin tahsisinin otobüs sefer sayısına göre düzenlenmesinden söz ediliyor. Burada yazıhanelerin iki işletim hali olacağını belirtelim: Birisi firma tarafından, diğeri acente tarafından kullanım. Acentenin bulunması hallerinde; bu yazıhane firmanın kendisine mi verilecek, acentesine mi? Firma, acentesini değiştirince sorun olacak mı? Bir firma hem kendisine bilet keser hem de acentelik yaparsa hepsi için mi yazıhane hak sahibi olacak?

Küçükleri korumak…

Küçük firmaların tek başlarına bir yazıhane almaları mümkün olmadığı gibi 20 çok küçük firmanın bir araya gelip bir yazıhane alması dahi söz konusu değil. Öyleyse bunlar nasıl korunacak? Bunların korunması demesek bile yazıhaneciler arasında uygun komisyonla hizmet rekabeti nasıl sağlanacak? Bunun tek çözümü var: Buradaki 20 yazıhanenin en az 15 ve üzerinde işletmeciye verilmesi. Çok çok otobüs kaldıran birkaç firma dışında hiç kimseye iki yazıhane verilmemesi. Böylece küçük otobüsçüler için seçim imkanı doğar. Yine küçük firmaların hizmet alabileceği acente bulabilmeleri açısından 10 civarında yazıhanenin, firması olsa bile acentelik hizmeti de verebilecek kişilere verilmesi uygun olur. Ve yine İstanbul için az görülebilen 20 yazıhanenin bazı firma ve acenteler tarafından kapılıp/kapatılıp küçüklere şans tanınmaması halinde İSPARK’ın devreye girmesi gerekir. Buna biletini dışarıdan satan firmaların kendilerine yazıhane veya acentelik bulamasalar bile giriş-çıkış ücretini ödeyerek burayı kullanabilmeleri de dahil olmalıdır. 
Tüm sorunlar için burayı İSPARK işletmeli, işlettirme halinde ise en azından kamusal sorumlulukla hakça işletilme müdahale hakkını saklı tutmalıdır. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159