04.11.2014, 12:36

Varlık ve Zenginlik

Temel ihtiyaçları karşılayacak kadar paraya sahip olunmaması ciddi bir sorundur, ancak ihtiyacın üzerindeki para da insana mutluluk getirmez, sadece rahat bir hayat sağlar. Oysa pek çok kişi, çok parası olunca çok mutlu olacağını zanneder. 

Hayatı zenginleştiren, paranın miktarından çok, o paranın nasıl kullanıldığıdır. Yaşamasını bilmeyen, görgüsü kıt olan insanlar ne kadar varlıklı olursa olsun, paranın sağladığı imkânları zenginliğe dönüştüremez. Estetik anlayışları gelişmemiş insanların pahalı da olsa evlerine götürdükleri varlıklar onların hayatlarını zenginleştirmek yerine gereksiz bir kalabalıkla doldurur. 

Varlıklı olmak ile zengin bir hayat yaşamak farklı şeylerdir. Varlıklı insan, mal varlığı fazla olan; zengin insan ise, sahip olduklarının keyfini çıkaran, hayatına anlam katan, dostluğa, estetiğe, güzelliğe değer veren insandır. Zenginlik, iyi insan ilişkileri, anlamlı dostluklar, dostlarla birlikte yenen yemekler, bir konu hakkında saatlerce konuşmak, estetiğin değerini bilmek, gülmek eğlenmek demektir. Çok varlıklı olmayan bir insan da pekâlâ zengin bir hayat yaşayabilir..

Zengin olmak için, insanın sahip olduğu imkânları en incelikli, en güzel, en zarif şekilde kullanabilmesini öğrenmesi gerekir. İnsan nasıl varlık edinmek için emek harcıyorsa, zengin bir hayat yaşamak için de çaba harcamalıdır. 

Zenginlik, okuduğu kitaptan zevk almak, dinlediği müzikten hoşlanmak, hobiler geliştirebilmek, üstüne başına giydiğini, evine koyduğunu yakıştırmak, gerçek anlamda değerli olanı ayırt edebilmektir. Daha da önemlisi varlığın, cimrilik yapılmadan yerinde harcanması, başkalarıyla paylaşılması, hayata bir değer olarak katılması ama bunları sessiz sedasız, gösterişsiz, zarifçe yapılmasıdır. İnsan, zengin bir zihniyete aileden gelen bir görgü ile sahip olabileceği gibi, kendini eğiterek de sahip olabilir.

Bu sebeple zengin olmak için mutlaka varlıklı olmak gerekmez. İnsan bir kitap alarak zenginliğine zenginlik katabilir. Güzel bir masada, sade ama temiz bir örtüde, basit ama şık porselen tabaklarda, bir bardak iyi demlenmiş çayla yenen çıtır çıtır bir simit ve beyaz peynir gerçek bir ziyafettir. Bu ritüelden keyif almak hayatın gerçek bir lükstür. Böylesi bir sofrayı kurmak fazla bir varlık gerektirmez, ama her parası olan da bu zevke erişemez.

Hayata değer katan her şey bizi zenginleştirir. Ama hayatını sadece mal, mülk edinip para biriktirmeye odaklayan insanlar varlıklı olmaya çabalarken fakirleşir. 

İnsanın hayatındaki güzellikler ve estetiğin varlığı, anlamlı bir hayat yaşaması, iyi ilişkiler kurması varlıklı oluşuyla değil; hayata  ne kadar zengin bir bakış açısıyla baktığıyla ilgilidir. Bu zenginliğe ulaşan insanlar her yaptıklarına zarafet katan, yaşamaktan keyif alan insanlardır. 

Bu insanlar, kendi hayatlarıyla birlikte bizim hayatlarımızı da zenginleştirirler. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159