12.01.2015, 15:31

2023’te otobüsçülük nerede olmalı?

Çarşamba günü Ankara’da Ulaştırma Bakan Yardımcımız Yahya Baş, Müsteşar Yardımcımız Talat Aydın, KDGM Genel Müdürü Mustafa Kaya ve yardımcısı Hüseyin Yılmaz ile dış hatlarla ilgili bir toplantı yaptık. Ddış hatlarda yaşanan sıkıntıları anlattık. Dış hatlarda yaşanan sıkıntı bizim sorunlarımızın sadece bir boyutu. Esas sıkıntımız: otobüs işletmeciliği nereye gidiyor? 

Geleceği nasıl planlanmalı

Çorum’da, Mersin’de yaşanan sıkıntıların gelecekte başka yerlerde yaşanmaması için neler yapılmalı? Sayın Bakan’ın katılmadığı toplantıda bunlardan bahsettim, seçim öncesinde mutlaka, bir çalıştay yapmayı teklif ettik. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri bu konuya sıcak baktıklarını söylediler. Bunun bir ihtiyaç olduğunu kabul ettiler. Özellikle ulaştırma sistemleri arasında bir denge oluşturulmasının, ulaştırma sistemlerinin entegrasyonunun ve daha verimli nasıl çalıştırılabileceğinin konuşulması gerekiyor. 

Türkiye, otobüsçülüğü ihraç etmesi gerekirken kaybediyor. Var olan değerlerimizi yitiriyoruz. Verimlilik üzerinde durulması lazım; temel felsefesi ulaşımda entegrasyon ve otogar sorunları olacak bir çalıştay yapılması lazım. Kentiçi, kentlerarası taşıma bunu kapsıyor. Biz bunun hazırlığını yapacağız. Bu sektörün geleceğe daha emin adımlarla gitmesi gerektiğini, iyi anlatacağız ve bununla ilgili düzenlemeleri yaptırmaya çalışacağız. 

Çalıştay talebi kabul gördü

Otobüsçülüğün bulunacağı yer neresi ve hizmeti nasıl olmalı? O hedefe gidebilmek için neler yapılmalı? Uzun vadeli bakmak lazım, zaman hızlı geçiyor. 2023’e, 2035’e gelindiğinde Türkiye, dünyada ulaştırma sistemlerini entegre etmiş olmalı, çünkü demiryollarımız çok hızlı bir şekilde artıyor. Havayolu taşımacılığında çok iyi gidiyoruz. Neden karayollarımızı da entegrasyonun en önemli ayağı olarak değerlendirip iyi bir sistem kurmayalım? Dünyada olmayan bir sistem var bizde. Otogarlarımız, ulaştırma şirketlerimiz, birikimimiz var. Bütün bunlardan diğer taşıma sistemleri ile birleşik olarak ulusal ulaşım sistemimizin bütün halkalarını, birbiri ile iç içe çalıştırıp birbiri ile daha verimli nasıl çalıştırabiliriz? İnsanları daha hızlı, daha güvenli, daha ekonomik nasıl seyahat ettirebiliriz? 

Turizm ülkesi olan Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Yarın daha çok ihtiyaç duyacak. Ülkemiz, bulunduğu coğrafyada bir eğitim ve sağlık ülkesi olmaya doğru gidiyor. Eğitim, sağlık ve kongre ülkesi olmanın, turizm ülkesi olmanın getirilerini doğru yönetebilmek için önce sistemimizi sağlıklı hale getirmemiz lazım. Bu anlayışla birlikte bu çalıştayın yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledik, kabul da gördük. 

Uluslararası taşımalar 

Bunun yanı sıra bir de uluslararası taşımalar sorunu var. Bu konu ile ilgili olarak da Bakanlığın haklı tarafları var. Türkiye’de bugün ciddi bir uyuşturucu kaçakçılığı var, akaryakıt kaçakçılığı var. Bunları önlemek için Gümrük Bakanımız haklı olarak işi sıkı tutuyor. Türkiye haksız, adaletsiz, kayıt dışı ticaret alanı değildir. Bunların kayıt altına alınması gerekiyor. Ancak yaparken bozmamalıyız. Fiziki imkanları yetersiz olan kapılarımızda, otobüsler, kamyonlar, tırlar, otomobiller, saatlerce bekletiliyor. Edirne soğuk bir bölge, diğer kapılarımız da aynı. Kapalı alan olmadığı için insanlar otobüsün içinde sekiz saat bekletiliyor. 40 yolcusu olan bir otobüs, bir tırla, içinde iki yolcu bulunan bir otomobille aynı sınıfta tutulmamalıdır. Otobüsler için ayrı bir x-ray cihazı yapılması lazım. Talat Bey, Gümrük Bakanlığı ile istişare ettiler. Gümrük Bakanlığı yetkilileri, oradaki hızın artırılması için çok hızlı denetim yapan x-ray cihazlarının, en kısa zamanda konularak sorunların çözüleceğini söylediler. Biz, sınır kapılarında bekletilmemesi gereken insanlarız. İnsanlar Edirne’ye günü birlik geliyorlar, akrabalık bağları var Balkanlar’da. 8 saat kapılarda geçince kayıp zaman yüzünden İstanbul’a gelemiyorlar. Dolayısıyla bir taraftan vizeleri kaldırırken, vizeden daha ağır olan ulaşım engeli koyuyoruz insanlarımıza. Kapıları açmak bir şey değil, kapılardan geçişi hızlandırmak lazım. 

Yüzde 25 doluluk sorunu…

Orada önce insanlara yol sağlatacaksınız, ondan sonra x ray cihazlarını daha hızlı, en fazla yarım saatte geçer duruma getireceksiniz. Bugün bazı ülkelerin x ray cihazları çok hızlı. Otobüs bir yerden girip bir yerden çıkıyor. Röntgenini çekiyorlar, yola devam ettiriyorlar. 

Bunun dışında yüzde 25 doluluk oranı ile ilgili konuyu gündeme getirdik. Bu yargıya taşınması gereken bir konudur. Talat Bey bu kaçakçılığı önlemek için böyle bir tedbir aldıklarını ifade etti. Biz de, “Bunu biliyoruz, doğrudur, kaçakçılık yapılıyordur, ama kaçakçılık yapmayan insanların cezalandırılmaması lazım” dedik. Bu konu, bir şekilde yargıya taşınacak, biz de destek vereceğiz. 

Seferler zamanında yapılmalı…

Taşıma Kanununda, ‘Taşımacı, tarifeli taşımada, bilet kestiği yolcunun seferini zamanında yapmalıdır. Tam saatinde kaldırıp belirlediği yere getirmelidir’ diye bir tanım var. Bu bir sorumluluk ve mecburiyettir. Tarifeli taşımanın önünde yüzde 25 diye bir engel var. Kaçakçılığı önlemenin yolu otobüslerin önüne engel koymak değildir, onu denetlemektir. Taşıma kanununa aykırı bir şey yapılıyor, yüzde 25 doluluk şartı getirilerek. Ben tarifeli taşıma yapacağım, 8 bilet sattım. 12 kişiyi bulamamışsam, o 8 yolcuyu ne yapacağım? Bütün bunlar çözülmesi gereken sorunlar olarak karşımızda duruyor. Bakanlığın haklı taraflarına hak veriyoruz. Ama önce tedbir ondan sonra uygulama. Kısıtlamalar da yapılabilir. Firmalar belgelerinde kayıtlı arabaların yüzde 40’ını kışın yatırsalar da kapasite kullanımında ciddi mesafe alırız diye düşünüyorum. Talat Bey’e söyledim, arabaların yüzde 40’ı yatsın, giden kazansın, yatan da ondan pay alsın, bu da ilave yöntemdir.  ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159