Planlama yapmadan taşımacılık yapmak mümkün değil

Okullar 20 Haziran itibarıyla tatile girdi. Beklenen yaz sezonu hareketliliği de başlıyor artık. Sezon hareketliliğine hazırlanırken İsrail-İran arasında başlayan savaşın etkilerini fazlasıyla hissetmeye başladık. Akaryakıt fiyatları ciddi şekilde yükseldi. Önümüzdeki dönemde daha da artacak gibi görünüyor. Buna rağmen yolculuklar  yine de artacaktır. Maliyet artışlarının yüksekliğine baktığımızda sektör mensuplarının artık kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. 

Sıkıntılar büyüyor

Otobüsler dolu gitse bile maliyetlerin yüksekliği nedeniyle sıkıntılarımız artıyor. Öte yandan havayolu taşımacıları ile rekabetimiz sürüyor. Uçak biletleri yaz sezonuna rağmen otobüs bilet fiyatının da altında kalabiliyor. Otobüs bilet fiyatı ile uçak bilet fiyatlarının aynı seviyelerde olması bile sektörümüz için çok ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu böyle devam edecek. Yoğun günlerde yolcu olması bilet fiyatlarını yine zirveye taşıyacak, ama ara dönemlerde yine uçakla rekabet etmek zorunda kalacağız. 

Sektör kendi içindeki rekabeti bir tarafa bırakıp havayolu ile rekabet etmeye başladı. Bunun sonucunda yolcu ve sefer sayıları giderek azalmaya devam ediyor. Ben bu yaz sezonunun iyi geçmesini umut ediyorum. İnşallah iyi geçecek. Ama yaz sezonundan sonra sektörün yeni düzenlemelere ve yeni projelere ihtiyacı var. Giderleri karşılamak için servis yükünden, terminal yükünden kurtulmak lazım, bununla birlikte ortak hizmetlerin çoğaltılması gerekiyor. Sektör içinde birtakım ittifakların kurulması kaçınılmaz hale geliyor. Personel tarafında da tenkisata gidilmesi gerekiyor. 

Sektörü “Biz” anlayışı kurtarır 

İşgücü maliyeti her geçen gün artmaya devam edecek. Bunların, bugün elde edilen gelirlerle karşılanması mümkün değil. Havaalanı modeline dönülmesi şart. Sektörün bu iradenin ortaya çıkıp “ben değil biz” diyerek sorunu çözmesinden başka bir yol gözükmüyor. Bugün yapmazlarsa yarın yapmak zorunda kaldıklarında bu fırsatları da bulamayacaklarını bilmeleri sektörün kazanımı olacaktır. Onun için sektörün biran önce kendini toparlayacak projelere imza atması gerekiyor. Bunda firma sahiplerinin ve yöneticilerinin büyük sorumluluğu var.  “Ben yerine biz anlayışı”nı hayata geçirerek servis hizmetlerinde ve personel sayısında birlikte hareket edecek bir yapı oluşturulması gerekiyor. Günde 4 otobüs kalkan bir yazıhanenin işini sürdürebilmesi mümkün değil. Bir araya gelerek bu süreçleri ortaklaşa yürütmeleri gerekiyor. Bizim de bu konuda görüşmelerimiz var. Benim de bir çalışmam vardı. 

Sektörün yaşadığı sorunları içeren rapor hazırladık

Firma sahipleri ve yöneticileri ile toplantılar yapmayı düşünüyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın son çıkardığı Yönetmelik ve mevzuatlar arasında yaşanan sıkıntılarla ilgili geçen hafta bir önceki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olan, şu anda da TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Sayın Adil Karaismailoğlu ile bir görüşme yaptım. Bir toplantı yapılması konusunda talebimi ilettim. Sektörün yaşadığı sıkıntıları içeren bir raporu kendisine gönderdim. Bu rapor, kendisinin sektörün sorunlarının çözümü için bir öncülük yapmasını dileyen, yerel yönetimlerle yaşanan sorunları ve mevzuatlar arasındaki çelişkileri de içeriyor aynı zamanda. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkililerinin de yer alacağı karma bir toplantının yapılması bu sorunların çözümü için önemli rol oynayacaktır. Bir geri dönüş bekliyoruz. 

Artık planlama yapmadan taşımacılık yapmak mümkün değil. Çünkü planlama yapmadığınız zaman araçları dolduramıyorsunuz, araçlar dolmadığı zaman da maliyetleri karşılayamıyorsunuz. Dolayısıyla sektörde erime devam edecek. Sektörün aklını başına toplaması gerekiyor. 

Ben tüm sektör mensuplarımıza kazasız, belasız bol kazançlı bir sezon diliyorum. Herkese iyi yolculuklar ve iyi tatiller diliyorum. ■