14.09.2015, 17:24

Sektör durursa hayat durur

Ülkemizde son dönemde yaşanan olaylar kabul edilebilir değil. Ulaşım özgürlüğü, maalesef tehdit altında. Sosyal, ekonomik ve kültürel hayat bazı bölgelerimizde durdu. Bunun önüne geçmenin bir yolu da; işte biz birlik ve beraberlik çağrısı yaptık. Meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Büyük bir anlayışla, olgunlukla süreci yönetiyoruz. Ama bizim içimizde olmayan bazı unsurlar, maalesef otobüsleri taşlıyor ve camlarını kırıyorlar. Bunların hiçbirisi de otobüsçü değil. Bunun kimseye yararı yok. Bir tek kesime yarar bu; sadece şiddeti ve terörü tetikleyen insanların işine yarar. Türkiye’de yaşayan Kürt vatandaşları da Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i herkes bundan rahatsız olur. Onun için onların ekmeğine yağ sürmeyelim. Otobüsleri taşlamayalım

Kamusal alan sayılır
Otobüsleri taşlamak vatana ihanettir, olayları tahrik etmek, tetiklemektir, ben öyle düşünüyorum. Otobüsler kamusal alan sayılır, yolculuk edenlerin arasında taşlayan insanların aileleri ve yakınları da olabilir. 
Şu anda Türkiye’de tansiyonu düşürmemiz lazım… Biz, sektör olarak, burada bunu yapmaya çalıştık. İnanıyorum ki siyasi partilerden çok daha örgütlü bir yapımız var. İnsan taşıyoruz, insanlarla iç içe yaşıyoruz. Onun için bize düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiğimize inanıyoruz. Bu da yetmez. 

Zararların tanzimi 
Bugün meslektaşlarımızın otobüslerin camları kırılıyor, maddi ve manevi zararlar oluyor. Yaşananlarda hiçbir sorumlulukları yok, onları ve araçlarını güvence altına alması gereken bir devlet var. Bazı güvenlik fonlarından bu zararlar karşılanabilir. Nasıl ki bir yerde heyelan, sel oluyor; devlet oradaki mağdur insanlara ev veriyor, kira yardımı yapıyor, aynı şekilde seferdeyken, içinde can taşırken taşlanarak zarar gören otobüsçülere de destek olunmalı. Terörden, heyelandan, doğal afetlerden kaynaklanan zararların mutlaka ama mutlaka karşılanması lazım; sigorta kapsamına girenler var, girmeyenler var. Terörü kısmen sigorta yapabilirsiniz, tamamını yapamazsınız, ama devletin bütün unsurları ile beraber terörden kaynaklanan zararların tanzim edilmesi için düzenleme yapması gerekir. Bu, bizim önemli bir beklentimizdir.

Borçların ertelenmesi 
Bunun dışında, şu an tam mevsimdeyiz, otobüsçünün para kazanacağı bir zamandayız… Otobüsçünün vadeli borçları var, döviz borçları var. Bir taraftan Euro tırmanıyor diğer taraftan işsizlik artıyor… Bizim mutlaka, borçların ertelenmesi konusunda, bütün kurumlar nezdinde girişimde bulunmamız lazım. Meslek örgütleri olarak biz bunları yapabiliriz, bunları konuşabiliriz, bunları talep edebiliriz. Devlet de bir genelge ile bizim haklı talebimize olumlu cevap verebilir. 

İçişleri Bakanı’nı ziyaret 
Buna bağlı olarak yolların güvence alınması konusunda, TOBB üzerinden, İçişleri Bakanımızdan bir randevu talep edeceğiz. İçişleri Bakanımız Selami Altınok, Türkiye’yi ve demokratik yapıyı çok iyi bilen bir devlet adamıdır. Bakın, biz bir örnek çalışma yaptık ve meslektaşlarımızla bir araya geldik… Bize yardımcı olun, destek olun diyeceğiz. Olumlu bir cevap alacağımıza inanıyorum. 
Bakanımızdan rica edeceğiz; Türkiye’de hayat durmasın. Bizim tekerleğimiz durursa hayat durur. Sektör durursa hayat durur. Onun için bize destek olun, yolları ve yolculukları güvenli hale getirelim ve ülke bu kaos ortamından çıksın. 

Bayramda hedef 7 milyon yolcu 
Bu tansiyonun, bu gerilimin düşürülmesi konusunda herkesin üstüne düşen bir görev var. En sakin olmamız gereken dönemden geçiyoruz. Kimsenin eline koz vermeyelim, terörü tırmandıran ve şiddeti artıranları deşifre edip, yetkililere bildirelim.
Bayram tatili uzadı, ama borç ödemeye çalışan meslektaşlarımız belki de yolcu bulamayacak. Çünkü yollar güvenli hale gelmezse yolculuklar yapılamayacak. 9 günlük bayram sürecinde 7 milyon yolcu hedefliyoruz ancak bu hedefi tutturamazsak otobüsçü meslektaşlarımız borçlarını ödeyemeyecek ve sıkıntı daha da büyüyecek. Siyasiler bizi örnek alsın, el birliğiyle Türkiye’yi normalleştirelim. Yukarıda da dediğim gibi bizim tekerleğimiz durursa hayat da durur. 

Park ücreti ve taksi sorunu 
Medyada günlerce, otogarda eylem olacak, şu olacak, bu olacak şeklinde haberler yapıldı. Meslektaşlarıma, özellikle Doğulu ve Güneydoğulu meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum; büyük bir olgunlukla bizi dinlediler. Biz de kendilerine yardımcı olduk, park ücretlerini düşürdük. Hatta “sefere gitmeyen otobüslerden hiç park ücreti alınmasın” diye talimat da verdik, ücretsiz otopark konusunu büyük ölçüde çözdük, 220 araçlık parkı ücretsiz hizmete sunduk. 

Taksiler, otogar çıkışında yolculardan 7 lira çıkış parası almaya kalkıyorlar, ona da gerekli müdahaleyi bizzat ben yaptım. Talimat verdim, kapılara “taksilerden çıkış parası alınmamaktadır” yazısı asıldı, asılıyor. Taksici arkadaşlarımdan rica ediyorum, bunlar ağırlıklı olarak dışarıdan gelenler olabilir. Vatandaşı uyarıyoruz, buradaki taksicilerin de bunu yapmaması lazım. Otogar hepimizin vatanı, buradan ekmek yiyoruz. Burayı ne kadar güzelleştirirsek, ne kadar iyi işletirsek, buraya o kadar çok müşteri gelir, insanlar huzur içinde yolculuk yapar. Buna da bağlı olarak buranın taksisine biner, buranın yeme içme mekanlarını kullanır.
Herkese, barış dolu, huzurlu iyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159