19.01.2015, 17:38

Sektör meclisini neden verimli kullanamıyoruz?

TOBB bünyesinde faaliyet göstermesi gereken, ancak bir süredir aktif olarak çalışamayan Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi’nin mutlaka yeniden yapılandırılıp, bir an önce çalışmalara başlaması gerektiğini düşünüyorum. Bu Meclis içinde temsil edilmeyen kurumların da temsil edilmesini sağlamamız lazım. Oradaki seçimin de demokratik bir şekilde yapılması lazım. Kazananın yardım görmesi, kazanmayanın da kazananı tebrik edip yoluna devam etmesi lazım. Sektör meclisi verimli bir şekilde kullanılamadı. 

Plan ve projeyle gelinmeli 

Odalar Birliğindeki en pasif sektör meclisi durumuna düşürüldük, buna kimsenin hakkı yok. Oraya gelen arkadaşımızın önce planla, projeyle, taahhütle gelmesi ve bunun için de gerektiği ölçüde çalışıyor olması lazım. Oraya gelen arkadaşlarımız bu niyetle gelirse yardımcı olmaya hazırız. Meclisin, bugüne kadar olduğu gibi oyalama boyalama yeri olarak kullanmaması lazım. Bugüne kadar hiçbir netice almadık, gündeme 3-4 konu taşıyabildik. Çözülebilir konuları oraya taşıyıp çözüme ulaştırmamız lazım. Odalar Birliği fırsat veriyorsa bizim bunu sektör olarak doğru değerlendirmemiz lazım diye düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki süreç bu şekilde yönlendirilir. Toplantıya katılımımız bu doğrultuda olacaktır. Kim olduğumuzun değil, ne yaptığımızın önemli olduğu anlayışı ile yola devam edeceğiz. Herkesin de aynı anlayışta olmasını istiyoruz. 

Ulaşım Lojistik Zümre Toplantısı 

Bir başka konu da İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yapılan ulaşım lojistik zümre toplantısı. Ulaşım lojistik platformu kentiçi kararlar alıyor. Böyle bir zümrenin de yine bizim, sektör meclisimiz tarafından talep edilmesi önem taşıyor. Bu toplantıda İstanbul genelindeki otogar, cep terminalleri, servis araçları ile ilgili düzenlemenin yapılmasına yönelik görüşlerin açıklanması gerekiyor. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Hakan Orduhan’a bu talebimizi ilettik. Ticaret Odası’nda veya çeşitli yerlerde çeşitli toplantılar yapıldı. Ancak bugüne kadar sonuca giden somut bir proje olmadı. İstanbul kent trafiğinin çözülmesi konusunda tutumlarımız baştan beri belli. 

Kademeli saat düzenlemesi şart 

İstanbul trafiğinde çözümün yeni yol yatırımları ile olmayacağı belli. Yol kullanma kararlarının gözden geçirilmesi lazım. Yol kullanma kararlarının birinci hamlesi, İstanbul’da trafiğe çıkış süresini uzatmaktır. Bu da, 08.30 ise bunu 06.30’a çektiğimizde yüzde yirmi trafik rahatlayacaktır demektir. Bir servis arabasını tek ayak kullanabilen servisçi arkadaşlarımız bir taraftan ulaşım ekonomisine fayda sağlarken, diğer taraftan kent trafiğine büyük bir rahatlık getirmiş olacak. Yani ana arterlerimiz yüksek plazaların bulunduğu hareketliliğin fazla olduğu merkezlerimizde trafik yoğunluğu en aza inecek ve geçit vermeyen noktalar geçit vermeye başlayacak. Bu servis araçları ile ilgili değil; karayolundaki trafiği düzenlemedir ama servis araçları da buradan nasibini alacaktır. Dolayısıyla İstanbul’daki trafik sorunu daha az vasıta ile verimli bir şekilde çözülecek diye düşünüyorum. 

Trafikte geçen süre…

O toplantıda dile getirilen bir başka konu da 3,5 ve 5 ton araçların İstanbul trafiğine girişleri oldu. Kaç ton olursa olsun yük taşıtlarının İstanbul trafiğine çıkma sürelerini iyi belirlemek gerekiyor. 

Toplamda 600 bine yakın taşıtın kayıtlı olduğu söylendi. Bu araçların her biri trafikte ortalama 5 saat yük dağıtıyor, taşıma yapıyor. Bırakın 600 bini, 400 bin olsa 2 milyon 400 bin taşıt saat olarak karşımıza çıkıyor ki, trafiğin neden kilitlendiği de bir şekilde ortaya çıkıyor. 

İnsanların trafikte olmadığı saatlerde, yük taşıtları 22.00 ile 06.00 saatleri arasında bütün yüklerini dağıtacaklar. 600 bin kamyon, kamyonet, pikap ne kadarı trafiğe çıkıyorsa, bunlar trafikten çekildiğinde, saat düzenlemesi kent lojistiği ile ilgili bu projeyi hayata geçirdiğinde, İstanbul trafiği, bize göre yüzde 25 yüzde 30 rahatlayacak. Hissedilir bir şekildeki bu rahatlama, yapılanın ne kadar doğru olduğunu ortaya koyacak. İstanbullular kent içinde çok daha rahat hareket ederken, ulaşıma çok daha hızlı katılacaklar. Ben, Türkiye’nin her yanında, sanayi, ticaret ve esnaf odalarını çok daha etkin bir şekilde kullanmamız gerektiğine inanıyorum. 

UKOME toplantıları 

Bizim UKOME’de katılımımız yok. Güncel sorunların çözümü konusunda katılımcı anlayış ile servisçiler, turizmciler ve şehirlerarası hatta yük taşımacıları için UKOME ile toplantı yapılması gerektiğini söylüyorum. UKOME’de her ne kadar oy hakkımız yoksa da, UKOME’nin bizimle toplantı yapması ve İstanbul genelinde çözüm üretmesi gerekir. Katılımcı bir anlayış ile yapılan bu toplantılar sektörel sorunlarımızın çözümüne de yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Bu anlayışı Türkiye’ye hakim kılmamız lazım. Meslektaşlarımızın bulundukları şehirlerde bu anlayış ile hareket etmeleri durumunda, oradaki komitelerimizi, meclislerimizi doğru çalıştırırsak, sorunlarımızı çözüme kavuşturma yollarını bulmuş oluruz, diye düşünüyorum.

İyi haftalar diliyorum. ■ 
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159