19.02.2015, 12:16

Sıkıntı ve stresi yönetiyoruz

Bir taraftan yaz hazırlıkları, bir taraftan içinde bulunduğumuz sıkıntılarla ilgili bol bol görüşmelerde bulunuyoruz. Sıkıntı, stres, işsizlik yönetiyoruz. Doluluk oranları giderek düştü. Sömestir tatili de bitti, yaza kadar uzun işsiz bir dönem var. 

Gerek iç hatlarda, gerek dış hatlarda mevzuatlarda sıkıntılar, engellemeler, dış hatlarda yüzde 25, şehirlerarasında tarifeli seferleri yapma zorunluluğu… Sektörün içinde bulunduğu darboğazı aşmak için şehirlerarasında veya turizmde, siyaset ve bürokrasi ile bir araya gelip seçimden önce bir çalışma ya da bir çalıştay yapmalıyız. Daha önce bunu yazılarımda dile getirmiştim. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Ulaşımda enerji verimliliği

İstanbul Ticaret Odası’nda başlatılan bir projenin tarafı olduk. Ulaşımda enerji verimliliği diye bir kavram geliştirmeye çalışıyoruz. Basında bununla ilgili çok sık haberler yer alacak. Enerjinin ulaşımda çok daha verimli kullanılması gerekir, büyük kayıplar var. Sadece İstanbul’da, beklemeden dolayı bir yıllık enerji kaybı 1,5 milyar doların üzerinde.

Telif hakları 

Diğer taraftan telif hakları konusunda da ciddi bir sıkıntı yaşanıyor. Bu anlamda telif hakları konusunda sanat camiası ile hırsız-polis oyunu oynamamak için biz Orhan Gencebay’ı devreye soktuk. Onun da aracılığıyla müzik yapımcıları ile bir masaya oturmak istiyoruz. Bir bandrol ile bu sorunu çözmek istiyoruz. Aksi takdirde onlar polis biz hırsız olacağız ve köşe kapmaca oynayacağız. Telif haklarının belirli bir disiplin altında verilmesi için herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor. Başta Kültür Bakanlığı, arkadan TOBB, ticaret odaları, bizim meslek kuruluşlarımız, müzik yapımcıları, sanat camiası ve onların yöneticileri ile birlikte herkesin lehine uygulanabilir, denetime açık bir sistem kurulması lazım. Önümüzdeki hafta, bu saydığım gruplarla bir araya geleceğiz. Sektörün önünde büyük bir sorun olarak görünen bu konuyu da en kolay bir şekilde, sürdürülebilir bir yapıda çözmeye çalışacağız.

Petrol fiyatları umutlandırmıştı…

Petrol fiyatları umutlandırmıştı tabii, ama şu anda petrol-dolar paritesinde aleyhimize gelişen durum var; dolar kuru yükseliyor. Dünya piyasaları ile mukayese edildiğinde Türkiye, dünyanın en pahalı yakıtını kullanan birinci ülke konumuna yükseldi. Bu konuda herkesin duyarlı olması lazım… Aslında taşımacı mesleki kuruluşların yük yolcu, otobüs, kamyon, minibüsçü hiç fark etmez, bir araya gelip bu sektörün kanayan yaralarını tespit edip bunların üstüne gitmesi lazım. Seçim sürecine girdiğimiz bu günlerde, bütün partilere mesaj vermemiz, sektörün durumunu anlatmamız lazım. “Artık dur” demenin zamanı geldi!  

Sektör öle öle yürüyor 

Biz ileriye yönelik projeler geliştirip 2020 yılını, 2030 yılını konuşmalıyız aslında. Sektörün ölmeden yürümesi için bir an önce neşterin vurulması, mevzuatta düzenlemelerin yapılması lazım. Kısacası bu konular üzerinde ciddi çalışmalar yapılması lazım. Kaynakları israf etmemek lazım. Kaynaklar petroldür, otomotivdir. Bunları israf ettiğiniz zaman ülke ekonomisinde ciddi kayıplar yaratıyorsunuz. Bu konuda herkesin sorumluluğu var. Ülkemizin ekonomisine bakıldığı zaman, tabii ki çevremizdeki olumsuz gelişmelerden etkileneceğiz. Rusya’nın içinde bulunduğu durum, dünyadaki ekonomik gelişmeler, dolar-petrol gelişmeleri sektörümüzü direkt olarak ilgilendiriyor. 

Mevzuatın yeniden yapılandırılması 

Artık şu çok net! Bu sektörün yaşadığı travmaları çözmek için mevzuatı yeniden yapılandırmaya ihtiyaç var. Bugünün yaşattığı sorunlar ile gelecekte bu sektör (taşımacılığın bütününden bahsediyoruz) nereye gidecek? Türkiye’nin dört bir yanına hizmet götüren taşımacılık sektörünün milyonları aşan seçmeni var; siyasi partilere bu gücümüzü göstermeliyiz. Siyasetten beklentilerimizi, devletten beklentilerimizi doğru tarif etmemiz lazım. Taleplerimizin makul, mantıklı ve kabul edilebilir olması lazım. Bizim taleplerimizin hepsi ülke ekonomisine yarar sağlayacak, kapasite kullanımı ve verimlilik üzerine. Akaryakıtı boşa kullanmayacaksınız. Atılan her adım tüketici lehine, sektör lehine ve sürdürülebilir olması lazım. Onun için Türkiye’de taşımacılık sektörünün bu gelişen, değişen pazarda yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı var. Onun için mevzuatta çok ciddi değişikliklere ihtiyacımız var. 2015’in ilk yarısında, seçimlerden önce bizim Karayolu Ulaşım Şurası yapmamız gerekiyor. Yapılmadığı taktirde kayıplar yaşanmaya devam edecek. Ölen ölecek, kalan kalacak. 

İyi haftalar diliyorum. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159