15.10.2022, 18:48

Otobüsçünün kafası karışık mı?

Yönetmelik çalışmaları kapsamında otobüsçülerin talepleri arasında çelişkiler olduğunu gördüm. Bu nedenle bu başlığı kullandım. Öncelikle klasik sorumu sorayım: Otobüsçü kim? Bireysel otobüs sahibi mi, Firma sahibi mi, yoksa otobüsçülük çalışanları mı? Bu konuda bilgi ve deneyim sahibi kişiler mi? Dernek başkan ve yöneticileri mi? Bu soru cevaplanmadan bir yere varmak mümkün değil. Ancak çoğunlukla gerçek otobüsçülerin yanı sıra otobüsçülükle ilgisi olmayan kişilerin de bu işe karıştığını görüyoruz. Bu da işi daha karmaşık hale getirebiliyor. Bu girişten sonra çelişki gördüğüm bazı konular üzerinde durmak istiyorum. 

Asgari kapasitedeki özmal otobüs yaşı 

Asgari kapasitedeki özmal araç yaşının yükseltilmesi yönünde bir talep olduğunu ve bu talebin de ilgi gördüğünü öğrendim. Bu konu otobüsçülük yapmayı kolaylaştırıcı bir öneri olarak görünüyor. Halbuki otobüsçüler, sık sık özmal otobüs kapasitesinin arttırılmasını isterler. Bunun arkasında da; daha az firma olsun, rekabet olmasın ve kolay para kazanalım arzusu vardır. Şimdi ise bunun tersini görüyoruz. Zaten bazı kişiler, zaman zaman tek otobüsle belge alınması talebinde de bulunuyorlar. Bu çelişkili durumun mutlaka giderilmesi lazım. Burada önemli olan taşımacılık yapacak kişinin mali yeterliliğinin taşımacılık yapmaya uygun olmasıdır. Kişilerin taleplerine göre mali yeterliliğin miktarının artırılması veya azaltılması düşünülmemelidir. İşi kolaylaştırmak veya zorlaştırmak önemli değildir. Önemli olan işi yapabilme yeterliliğinin bulunmasıdır. Bu yönüyle bu konunun böyle basitleştirme, zorlaştırma olarak görülmesi doğru değildir. Bugün kolaylaştırma isteyenlerin gelecekte tekrar zorlaştırma yönünde önerilerde bulunmamaları gerekir. Otobüsçüler, piyasa koşullarını da değerlendirerek son kararlarını vermeli, bu konuda tekrar tekrar değişiklik yapılmamalıdır. 

Belgelerin sadeleştirilmesi

Bunun net anlamı nedir: Belge çeşidinin azaltılması mıdır? Bu, neden istenmektedir? Belge çeşidinin fazlalığı taşımacılara ne gibi zorluklar getirmektedir? Ben belge çeşidinin fazlalığının özellikle Bakanlığa iş yükü getirdiğini, iş yapmayı zorlaştırdığını düşünüyorum. Halbuki günümüzün gelişen bilgisayar ortamında bunlar da kolaylıkla aşılabilir. Otobüsçüler açısından önemli olan, daha az veya mümkün ise tek belgeyle işini yapabilmektir. Kaç çeşit belge olduğu otobüsçünün sorunu değildir. Kendi alacağı belge onun için önemli olmalıdır. Bu nedenle her taşımacı en fazla iki, mümkünse bir belgeyle işini yapabilmelidir. Böylece sadece o belgenin getirdiği problemlerle uğraşacak, onun yüküne katlanacaktır. Özellikle de bir belge olduğunda tüm taşıtları aynı belgeye yazarak tüm taşımalarında, bu taşıtlarını verimli bir biçimde kullanabilecektir. Önemli olan budur. 

Bu yönde daha önce yaptığım önerimi tekrarlamak istiyorum. İşte, benim önerdiğim 4 belge türü: 
B1- Yurtdışı ve yurtiçi tarifeli ve tarifesiz taşıma belgesi
B2- Yurtiçi ve yurtdışı tarifesiz (turizm grup) taşıma belgesi
D1- Yurtiçi tarifeli ve tarifesiz taşıma belgesi 
D2- Yurtiçi tarifesiz taşıma belgesi 

Bu 4 belgeden birisiyle her iş görülebilecektir. Taşımacının bu belgeden sadece birini alması, biri varken diğerini almaması için şu şartlar gerekir: D1 belgesine sağlanan kolaylıklar B1 belgesine, D2 belgesine sağlanan kolaylıklar B2 belgesine de sağlanmalıdır. Yani bu belgeler, çalışma şartları bakımından özellikle de sözleşmeli otobüs çalıştırma açısından eşitlenmelidir. Yoksa herkes yine B1’i olduğu halde D1’i, B2’si olduğu halde D2’yi alma yoluna gidecektir. Bu eşitlik sağlanacak olursa kimse ikinci belgeyi almayacağı gibi ikinci belgeyi almanın yasaklanması da söz konusu olabilir. Zira B1 varken D1’in alınması aynı taşımanın iki farklı belgeyle yapılabilmesi anlamına gelir ki, bu doğru olmaz. Keza, B2 belgesi varken D2 belgesinin alınması da doğru olmaz. Daha doğrusu B1 varken B2 belgesinin, D1 varken D2 belgesinin de alınmasına gerek kalmaz. Herkes tek belge alarak tüm taşıtlarını bir belgeye kaydedip işlerini görebilir.

Şoför yaşı

Otobüsçüler, zaman zaman şoför yaşının değiştirilmesini isterler. Bunda en üst çalışma yaşının yükseltilmesi veya en genç çalışma imkanının sağlanması talepleri yer alır. Burada önemli olan şoförün taşıma güvenliği açısından yaşının uygunluğudur. Eğer yaşlılık ile taşıma güvenliğinden bir kayıp yoksa veya şoförün genç olması, deneyimsiz olması sonucu taşıma güvenliğinden kayıp getirmiyorsa uygulanabilir. Ama taşıma güvenliğine zarar veriyorsa bunlar yapılmamalıdır. İhtiyacımız var denilerek taşıma güvenliğinden taviz verilmesi talep edilemez, düşünülemez. Üzerinde dikkatle durulmalı. Bu arada, şoför konusunun sadece karayolu taşıma mevzuatının değil, karayolları trafik mevzuatının da konusu olduğu bazı düzenlemelerin ancak ona ilişkin mevzuatta değişiklik yapılarak sağlanabileceğini unutmamak gerekir. İstenilen talepler o mevzuatla birlikte düşünülmelidir. 

Otobüsçüler, nihai kararlarını vererek talepte bulunmalıdırlar. Bu arada yolcu taşımacılığında taşıma organizatörlüğü gibi henüz tanımını bile bilmediğiniz taleplerde ısrar etmenin bir faydası olmadığını da belirtmek isterim. Önce yolcu taşımacılığında istedikleri taşıma organizatörlüğünün yük taşımacılığındakinin aynısı olup olmadığını, farklı ise tanımının da ne olduğunu yazsınlar da öğrenelim. Yolcu taşımacılığında komisyonculuğun kanunlarla yasaklandığını unutmasınlar. 

Son olarak; hiçbir gerekçe ile serbest piyasa esasına ve rekabete aykırı talepler dikkate alınmamalı ve Yönetmeliğe girmemelidir. ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159