1996 yılından beri karayolu taşımacılık faaliyetleri ile ilgileniyorum. Karayolu Taşıma Kanunu öncesinde de yurtiçi yük taşımacılığı dışındaki karayolu taşımacılık faaliyetlerine ilişkin Yönetmelik düzenlemeleri bulunuyordu. Bunlarda da zaman zaman değişiklikler yapıldığını biliyorum. Karayolu Taşıma Kanunu’nun kabulü sonrasında tüm taşımacılık faaliyetlerine ilişkin bir Yönetmeliğin Kanunda belirtilen çerçevede hazırlanması zorunluluğu doğdu. Uzun dönemli çalışmalardan sonra ilk Yönetmelik yürürlüğe girdi. Eksik veya yanlışlar ya da yeni ihtiyaçlar nedeniyle bu Yönetmelik üzerinde sürekli değişiklikler yapıldı. 2009 yılında Yönetmeliğin tümüyle yenilendiğini görüyoruz. Bunun da üzerinde değişiklikler yapıldıktan sonra 2014 ve 2018 yılında Yönetmelikler tekrar yenilendi. Şu anda son Yönetmeliğin 14 kez değiştirilmiş şekli yürürlükte. 

Beklentiler

Yönetmelikle ilgili problemler artıp gündeme geldiğinde Yönetmelikte değişiklikler yapılır. Trafik para cezaları, Motorlu taşıtlar vergisi, Araç muayene ücretleri gibi tüm taşıtları ilgilendiren ve taşımacılık belge ücretleri ile idari para cezaları gibi sadece taşımacıları ilgilendiren hususları kapsayan güncelleme türünden değişiklikler yıl sonlarında yapıldığı için Yönetmelik değişikliklerinin de bu günlerde olması beklentisi vardır. Ancak böyle bir zorunluluk tabii ki yoktur. 2024 yılının sonundan itibaren Yönetmelikte bir değişiklik beklentisinin olduğunu gözlemledik. Bunun paralelinde, ben de Karayolu Taşıma Kanun ve Yönetmeliğine ilişkin bazı sorunları ve önerilerimi yazılarımda ele aldım. Ancak, bugüne kadar Yönetmelik değişikliği gerçekleşmedi.

Kanun değişikliği

Karayolu Taşıma Kanunu’nda bazı değişikliklerin yapılması talepleri bulunmakla birlikte, sadece bu Kanundaki idari para cezalarına ilişkin maddeyi yeniden düzenleyen bir Kanun değişikliği yapıldı. Bu değişiklikte önceden sabit olan para cezaları, alt sınır ve bunun 10 katı kadar olan üst sınır şeklinde belirlendi. Bununla ilgili uygulama esaslarının Yönetmelikle düzenlenmesi öngörüldü. Bu da artık bir değişiklik yapılmasını zorunlu hale getirdi. Mevcut koşullarda bunun  var olan Yönetmelik üzerinde değişiklik şeklinde değil, biriken ihtiyaçlarla birlikte tümüyle yeni bir Yönetmelik hazırlanması olasılığı yüksek. 

Bazı düşünceler 

Kanun değişikliğinin idari para cezalarını yeniden belirlediğini görüyoruz. Üstelik bunlar, alt limit ve üst limit aralığında uygulanacak. Yeni rakamların eskilerle mukayesesini yapmak pek kolay değil. Zira Bakanlık bu idari para cezalarında ve belge ücretlerinde gerekli güncellemeleri yapıp yayınlamadığı için gerçek bir mukayese zor. Bu arada geniş bir bantta uygulanacak cezaların hangi esasa göre belirleneceği çok önemli. Bakanlıkça, bunların bir taslağının hazırlanıp tartışmaya açılması gerekir. Buna ilişkin birkaç hususu belirtmek isterim. 

İhlalin büyüklüğü önemli

Tıpkı Trafik Kanunu’ndaki hız limitlerinde olduğu gibi Taşıma Kanunu’ndaki ihlallerin de büyüklüğüne bakmak gerekecek. Örneğin; tarife üstü bilet ücreti alarak tarifeye aykırılık suçunu işleyen kişilerin yüzde olarak yaptığı ihlalin büyüklüğüne göre cezanın verilmesi düşünülebilir. Böylece ne olduğu bilinmeyen saçma sapan fahiş fiyat suçlamaları da ortadan kalkar, suçun büyüklüğüne göre ceza verilmiş olur, üstelik ne ölçüde ihlal yapıldığına ilişkin verilere de ulaşılır. 

Tekrarlı suçlar 

Bir başka husus da suçun tekrarlanma durumuna göre cezanın arttırılmasıdır. Burada büyük kapasitelerde çalışan taşımacıların, daha dikkatli olsalar bile daha fazla suç işleme olasılıklarını kabul etmek gerekir. Bu dikkate alınmadığında az kapasiteli taşımacılar hemen hiç yüksek ceza ile karşılaşmazken, büyük kapasiteli taşımacılar sıkça yüksek cezalar ödemek zorunda kalır. 

Diğer hususlar

Konu üzerinde çalışmaya başlandığında pek çok hususun iyileştirilmesinin gerekli ve mümkün olduğu görülecektir. Bu arada Kanun değişikliğinin 6 ay sonra yürürlüğe girmesi gerektiğini dikkate alarak hızlı bir çalışma temposu içinde görüş alışverişlerinin yapılıp sonuca ulaşılması gerekliliği de unutulmamalı.

Taşıt kullanımı 

Taşımacılıkta kaliteyi ve güvenliği belirleyen üç hususun taşımacı, sürücü ile diğer personel ve taşıtlar olduğu ortadadır. Buna göre taşımaların yetki belgesi sahibi taşımacılar tarafından, yeterlilik sahibi çalışanlar kullanılarak, uygun özellikteki taşıtlarla yapılması gerekir. Taşıtlara ilişkin aykırılıklar için Yönetmelikte önemli sadece bir madde var: Yetki belgesine kayıtlı taşıtların kullanımı. Tek belgesi olan için bir belirsizlik veya sorun yok; ancak çok belge olduğunda durum değişiyor. Bir taşımacı D1 belgesiyle yapacağı taşımalarda kendisine ait B1, B2 ve D2 belgelerine kayıtlı taşıtları kullanırsa cezalandırılacak. Bunun başka detayı yok. Ben bu cezalandırmaya karşıyım. Başka belgelerine kayıtlı uygun taşıtları niye kullanamasın? Örneğin D1 için B1’de kayıtlı taşıtlar ile B2 ve D2’deki kayıtlı taşıtlardan uygun olanlar kullanılabilmeli. Ancak bundan daha ötesi daha da önemli. Kendi belgelerine kayıtlı olmayan bir taşıtı kullandığımda suç daha ağırlaşmaz mı? Örneğin; başka bir taşımacının belgesine kayıtlı taşıtı… Bu durumda bu taşıtın kayıtlı olduğu taşımacı da sorumlu olmaz mı? Keza, bunlar taşıt sahibine de sorumluluk getirmez mi? Daha da ötesi başka hiçbir belgeye kayıtlı olmayan belki de uygun şartları taşımayan bir taşıtın kullanılması, kullanan taşımacı yanında taşıt sahibine de sorumluluk getirmez mi? Bu hususun daha da detaylandırılıp etkin ve adil bir cezalandırma sisteminin kurulması gerekir. 

Belgesiz taşımacılık

Bir başka hal de belge sahibi olmayanın taşıma yapması halidir. Şüphesiz ki, bunu yapan, belgesiz faaliyet cezası görecektir. Ancak bu kişinin kullandığı taşıtın kendi taşıtı veya başkasının taşıtı olması, kullanılan taşıtın yeterlilik durumu, başkasına ait taşıtın bir taşımacı da özmal veya sözleşmeli olma durumu gibi haller de dikkate alınarak yetki belgesiz taşımacılık suçunda payı bulunan taşıt sahiplerinin de ayrıca konumlarına göre cezalandırılması gerekli değil mi? 

Taşıt sahibinin taşıma yapması 

Burada önemli bir ara durum var. Bu da bir belgeye göre yapıldığı zannedilen, aslında böyle olmayan taşımalardır. Tarifesiz taşımalarda bazı sözleşmeli taşıtların yetki belgesine kaydı sonrasında, yetki belgesi sahibinin bilgisi içinde veya dışında sözleşmeli taşıt sahiplerince kendi hesaplarına taşıma yapılması önemli bir sorundur. Belirli bir bedel ödeyerek taşıtlarını tarifesiz taşımacının belgesine kaydettiren taşıt sahipleri, bağımsız taşımacı gibi işler yapabiliyor. Bu durumların tespit edilmesi, taşıt sahibine yetki belgesiz taşımacılık cezası verildikten öteye, taşıtına ve belge sahibine de suça iştirak nedeniyle önemli cezalar getirilmesi şarttır. Böylece taşıtlar yoluyla işlenen suçlar da önlenmiş olacaktır. 

Değerlendirilmeli…

Öteden beri yazmayı düşündüğüm bu konuyu yeni Yönetmelik hazırlanması aşamasında gerek idari para cezaları için, gerekse uyarma cezaları için de titizlikle değerlendirilmesi düşüncesiyle hatırlatıyorum. Bu arada suça iştirak eden taşımacıların da cezalandırma öngörülerek kendilerine ait taşıtların sözleşmeli bile olsalar takibinden sorumlu olduklarını görmeleri gerektiği açıkça vurgulanmalı ve cezalandırılmalıdır. 

Bitirirken

Taşımacıların, Bakanlıkla bir araya gelerek görüş açıklamaları ve talepleri ile sıkça karşılaşırız. Neden bu görüşlerini yazı ile iletmediklerini anlamak mümkün değil. Ayrıca hazırlanacak yazılarını taşımacıların bilgisine açıklamaları ve tartışma imkanı yaratmaları da çok faydalı olacaktır. 6 aylık süre de dikkate alınarak bu yöntem hızlı bir biçimde işletilmelidir. Bu kapsamda sektörel basının kullanılması, amaçlara kısa sürede etkin biçimde ulaşmak bakımından önem taşımaktadır. Üstelik şeffaflık da bunu gerektirir. 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. ■