24.07.2023, 11:49

Taşımacının zor ve yoğun gündemi

Son günlerde gündeme gelen, Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi alınması konusu üzerinde kısaca durmak istiyorum. Ayrıca da bir taşımacıdan gelen bir talebi sistematik olarak ele almaya çalışacağım. 

Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi 

Hükümetin gelir arttırıcı tedbirler kapsamında aldığı önlemlerden biri de Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi alınması oldu. Bu karar, buna ilişkin bazı tartışmaların yeniden gündeme gelmesine vesile oldu. 
Bazıları diyor ki; ticari taşıtlardan bu alınmasın. Niye diye sorduğumuzda; zaten para kazanamadıkları, zorda oldukları gibi açıklamalar yapılıyor. Peki, ticarilerden alınmasın da taşıtından hiç para kazanmayan ticari olmayan taşıt sahiplerinden alınsın mı? Onların durumları iyi, tuzları kuru mu? Onlar da ‘para kazanan ticarilerden alınsın’ derse ne olacak? 

Burada esas yanlışlık böyle bir tedbire başvurulmasında. Yani taşıtlar bir gelir kaynağı olarak görülebilir mi? Bana göre, bu mümkün olmamalı. Hatta ben Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin tümüyle temelsiz olduğunu düşünüyorum. Bu vergi neyin karşılığı olarak alınıyor? Denilebilir ki, tüm taşıtlar ücretsiz olan yolları, köprüleri kullanıyor. Bunun da bir bedeli olmalı. Peki o zaman taşıtını hiç kullanmayan eğer varsa garajından bile çıkartmayan kişiler bu vergiyi ödememeli. Yol ve köprülerin kullanılması, aracın çalıştırılmasına bağlı. Çalışan araç, akaryakıt tüketir. Akaryakıttan da zaten vergi alınıyor. Dolayısıyla çalışan taşıt yol, köprü vs. kullanımının bedelini akaryakıt üzerinden ödüyor. Gerekiyorsa akaryakıta ek zam, zaten yapılıyor. Önümüzdeki günlerde de yine yapılacak. Döviz ve petroldeki artışlara bağlı olarak akaryakıt fiyatlarının artacağını bu yolla vergi geliri de elde edileceğini belirtelim. 

Okuyucu düşünceleri 

Bazı okuyucular görüşlerini, önerilerini ve eleştirilerini bana iletiyorlar. Ben de elimden geldiğince cevaplamaya çalışıyorum. Bazı konuların herkes tarafından anlaşılması için yazı yoluyla cevaplandırılması daha doğru oluyor. 
Bir taşımacı 8+1 taşıtların da D2 belgesine yazılabilmesini önermiş. Önemli bir konu. Evet desem, hoşuna gidecek ama niye evet dediğimi de anlatmalıyım. Keza, hayır dediğimde de, bunun nedeni önemli. 8+1 taşıtların otomobil olduğunu; D2 belgelerine de otomobillerin değil, sadece otobüslerin yazılabildiğini düşünerek bunun nasıl olabileceğini araştıralım.  Acaba D2 belgesi sahipleri otomobil kullanabilir mi? Bu yeterlilikleri var mı, sorgulayalım. 

Yurtdışı taşımacı yeterliliği

Tekrar olacak ama fayda var. Ben yurtdışı taşımacıların yurtiçi taşıma yapma yeterliliği olduğunu iddia edip, bunu önerdim. Yani B1’ler D1’lerin, B2’ler de, D2’lerin yaptığı taşımaları yapabilmeliydi. Bu yeterliliğin olduğu kabul edilip Yönetmelik buna göre düzenlendi. Böylece D1’i olanın ayrıca B1, D2’si olanın da ayrıca B2 almasına gerek olmayacaktı. Ama sözleşmeli taşıt gibi konularda B1 ve B2’lerin hakları kısıtlanınca herkes iki belgeyi birden kullanmaya devam ediyor. 

Tarifeli taşımacıların yeterliliği

Tarifeli taşımacıların tarifesiz taşıma yeterliliği olduğunu hep yazıyorum. Aslında bu apaçık, ama görülmek istenmiyor. Hatta grup taşımaların önemli farkları olduğu gibi iddialar da öne sürülüyor. Buna karşılık Bakanlığa B1 belgenizi verdiğinizde, B2 belgesini veya D1 belgesini verdiğinizde, D2 belgesini hiçbir şart aranmadan alabiliyorsunuz. Bu, D1 ve B1’in daha üst ve yeterlilik de olduğunu gösterir. Bu öneri kabul edilecek olsa, iki belge sahibi olanlar tek belgeyle hem tarifeli, hem tarifesiz taşıma yapabilir. 

Büyük taşıt yeterliliği

Büyük taşıt kullanabilenler, küçük taşıt kullanabilme yeterliliğine sahiptirler. Büyük otobüs kullanabilen midibüs, midibüs kullanabilen minibüs, minibüs veya herhangi bir otobüs kullanabilen taşımacılar da ayrı bir belge almadan otomobil işletebilme yeterliliğine zaten sahiptir. Basit anlatımla, üniversite mezunundan ayrıca bir ilkokul diploması istemenin bir anlamı yoktur. 

8+1 taşıtlar

Bilindiği gibi artık 8+1 taşıtlar otomobildir. Bunların D2 belgesine yazılabilmesi için yukarıdaki düşünce kabul edilerek D2 belgesine yazılabilmesi gerekir. Bu da 8+1 olduğuna bakılmaksızın tüm otomobiller için geçerli olmalıdır. 

İDO’dan bilet alırken otomobilin 5-8 yolcu kapasiteli mi, yoksa daha küçük mü olduğu soruluyor. Böylece küçüklerin daha az taşıma ücreti ödemesi mümkün oluyor. Bu ayrım bence iyi ve önemli. Bunu da dikkate alarak şimdilik sadece 5-8 yolcu kapasiteli otomobillerin D2’lere yazılması serbestliği de yeterli olabilir. 

D1 belgeleri 

Bilindiği üzere D1 belgelerine 25 ve üstü koltuklu taşıtlar yazılabiliyor. 18-24 koltuklu taşıtların yazılabilmesi net olarak bir türlü getirilemedi. Bence gelmeli. 9-17 koltuklular hiç yazılamıyor. Keza otomobillerde yazılamıyor.

Halbuki, bu belgelere yazılamayan otomobillerde tarifeli taşıma mümkün. Yani 25’ten büyük veya 8’den küçük taşıtlar tarifeli çalışabiliyor. Arası mümkün değil. Bırakınız da D1 belgelerine istediği taşıtı yazma imkanı gelsin.

Biliriz ki, küçük taşıtların kullanılması ekonomik değilse, otobüsçü zaten kullanmaz. Otobüsçü ticaretin zaten içinde. Bırakınız da kendisi karar versin. 
Tarife değiştirebilme süresi 

Çok dalgalı bir ekonomik ortam olduğu ve bunun sürmesinin beklendiğinden hareketle, geçen yazımda, tarifeli taşımalardaki ücret tarifesi alma süresinin 4 aydan daha aşağı indirilmesi önerisini yapmıştım. Aynı şartlar sürmekte olduğundan önerimi bir kez daha yineliyorum. ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159