05.06.2017, 10:17

Turizmde sapla saman karışıyor

Marmaris’te meydana gelen acı kaza sonrasında gündeme getirilen bazı konularla ilgili açıklamalar ve düzeltmeler yapmak ihtiyacı duyuyorum. Bu haftaki yazımda bunlara yer vereceğim. 

Biletlere TCKN yazılması 
Öncelikle belirteyim ki, bu yeni bir konu değil. Daha önceden genelge düzeyinde böyle bir zorunluluk getirilmiş ancak uygulanamamıştı. Sadece yeni Yönetmelik ile bunun zorunlu hale getirilmesi söz konusu. Yine belirtelim ki, pek istisnai haller dışında bunun taşıma güvenliği ile pek ilgisi yok. Genel güvenlik ile ilgili bir konu. Aranmaması söz konusu olan kişilerin seyahatleri takip edilerek, kendilerinden bilgi alınması ve yakalanması amaçlı bir girişim olarak görmek gerekir. 
Belirteyim ki, bunun başarılı olabilmesi için otobüse binen yolcuların biletteki kimlik numaraları ve isimleri ile kendi kimliklerinin karşılaştırılıp doğruluğunun kontrol edilmesi gerekir, aksi halde bir işe yaramaz. Yine bu iki belge arasında bir olumsuzluk olduğunda bu kişinin seyahatten men edilmesi ve bir ödeme de yapılmaması gerekir. Çünkü son anda bu kişinin yerine yolcu bulmak mümkün değildir. Bunun da mevzuata bu şekliyle girmesi gerekir

Taşımacı kim?  
Turizm taşımalarında taşıma güvenliğini arttırmak için seyahat acenteleri öne çıkartılmaya çalışılıyor. Bunların taşımalarının polisle birlikte denetlemesi gibi uygulamalar yapılıyor. Bu doğru mu? Bence kesinlikle değil. Turizmin ana unsurlarından birisi turistik tesis işletmecileri; ikincisi turistleri bu tesislere götüren karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu taşımacıları; üçüncüsü ise buralara tur organizasyonu yapan turizm operatörleridir. Bir dördüncü daha var ki, bu da bu tesislerin, bu taşımacıların, bu turların biletlerini satan acenteler. Yine belirtmek gerekir ki, bu acenteler diğer biletleri sattıkları halde karayolu taşıma biletleri ayrıca karayolu acentelerince satılıyor.  Seyahat acenteleri ne tesis işletmecisi, ne de bir taşımacıdır!

Bunların aynı zamanda kendilerinin bir otelleri, taşıma şirketleri olma hali hariç.  Bu nedenle taşıma unsuru değildirler. Sadece yaptıkları taşımalarda veya yaptıkları turizm organizasyonlarında iyi taşımacıları seçerek, taşıma güvenliğine katkıda bulunabilirler. Hepsi de bu kadardır. Taşımacılar, tamamen bunların dışına bir gruptur. Seyahat acentesi örgütü, taşımacıların örgütü değildir ve bir sivil toplum kuruluşu olarak taşımacıları denetleme hak ve yetkisine sahip de değildir.  Taşımacıları denetleyebilecek, devlet gücü dışında taşımacıların kendi sivil toplum kuruluşları olabilir.  

Seyahat acentelerinin yeri 
İnsanların bir seyahat, bir tur yapmaları için seyahat acentesi üzerinden bunu gerçekleştirmeleri şart değildir. Spor, düğün, cenaze, gezi vb. amaçlarla insanlar bir grup oluşturup,  kendileri bir seyahat acentesine gerek duymaksızın seyahatlerini planlayıp gerçekleştirebilirler. Gerekiyorsa otelden yerlerini kendileri ayırtabilirler. Bir taşımacıyı kendileri bulup kendilerini taşıtabilirler. Bunlarda seyahat acentelerinin hiçbir rolü yoktur. Bu türden taşımalar turizm içinde önemli bir yer tutmaktadır. Peki, tüm turlar seyahat acenteleri üzerinden yapılmalı mı? Bu tartışılabilir, ancak yukarıda adını saydığım türden seyahatlerin, gezilerin, konaklamaların böyle bir yolla yapılmasını sağlamak artık mümkün değildir.

Kaldı ki, günümüzde insanlar her çeşit acenteyi devreden çıkararak, taşımacısıyla, konaklamacısıyla hatta turcusu ile kendileri elektronik ortamda temasa geçmektedir. Böyle bir durumda herkesi seyahat acentesine zorlamanın anlamı da, mümkünü de yoktur.  Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur ki; düzenlenecek ticari amaçlı turların seyahat acentelerince yapılması. Bu önemli. Bir de seyahat acenteleri dışında yapılan seyahatlerde sözleşmenin grup lideri/grup ile taşımacı arasında olması. Taşımacı da otobüs sahibi değil, taşıma yetki belgesine sahip olan kişidir. Bunun sağlanması gerekir. 

Eğitim konusu 
Marmaris kazası sonrasında görüş açıklayanlar eğitimin önemini vurguladılar. Eğitimin önemi yadsınamaz. Dolayısıyla eğitim diyenlere karşı çıkmak da pek kolay değildir. Ama bazı şeyleri sorgulamak gerekir. Peki, şoförlere eğitim verilecek. Şoförler neyi bilmiyorlar da öğreteceksiniz! Viraja yavaş girmesi gerektiğini mi bilmiyorlar, hız limiti olduğunu mu bilmiyorlar, çalışma saatleri sınırlaması olduğunu mu bilmiyorlar, kırmızı ışıkta durmaları gerektiğini mi bilmiyorlar? Sorun acaba bunların bilgi eksiklikleri mi, yoksa bildikleri halde bu kurallara itaat etmemeleri mi? Bence kesinlikle ikincisi. Peki, bu eğitimle mi sağlanabilir? Eğitimin rolü olur ama ben, itaat etme eğitiminin pek de kolay olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle bu türden itaatleri sağlamada denetimin önemli olduğunu, denetimde görülen aksaklıkların cezalandırılması ile caydırıcılık sağlanabileceğini de düşünüyorum. Yine sürücüler, şoförler üzerinde taşımacının rolü önemledir. Taşımacı; ister kendi araçlarını kullanan sürücü olsun, isterse taşımacının sözleşmeli olarak çalıştırdığı bireysel araçların sürücüsü olsun, bunlar üzerinde denetim yaparak bir otorite kurabilir ve bunların davranışlarını etkileyebilir. Hatta bunları takip ederek gerektiğinde işten de uzaklaştırabilir. Bu yönüyle eğitim derken, dikkatli olmak ve eğitimin neyi sağlayacağını iyi düşünmek gerekir. Bu anlamda belki sürücüler yanında taşımacıları eğitmek, taşımacıların yapacakları seyahatlerde meydana gelen kusurların,  kazaların sorumluklarını öğretmek ve bu sorumluluklarını arttırmak gerekir. Bu kapsamda bireysel taşıtlarla ilgili taşımalarda belge sahibi olmayan taşımacının sorumluluğunun arttırılması ve taşıma sözleşmesinin taşımacı ile imzalanması hususu önemlidir. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159