27.04.2021, 13:53

Yolcu taşımacılığı derneği yok, kurulmalı

İnsanlığın gelişim dönemi boyunca bazı hususlar öne çıkmıştır. Bana göre bunlardan birisi ihtisaslaşma. Başlangıçta herkes ihtiyaç duyduğu her şeyi kendisi yapmaya, üretmeye çalışırken zamanla iş bölümü ihtisaslaşma ve meslekler doğmuş, işlerde de verimlilik artmış. Herkesin her işi yapması yerine bazı işleri başkalarına yaptırma, karşılık olarak da kendisinin de başkalarının işlerini yapmasına geçilmiş. Bu da değişim ticaret gibi sonuçları doğurmuş. Bu gayri resmi organizasyon zamanla düzgün hale gelmiş ve mesleki örgütlenme başlamış. İnsanlığın en önemli örgütlenmesi ise devlet kurmak olmuş. Bunda da çeşitli problemler yaşanmış ve zamanla çözülmeye çalışılmış, mücadeleler de olmuş ve bunlar hâlâ sürüyor. Bugün örgütlenmenin çok yoğun yaşandığı dönemdeyiz. Devlet farklı iş ve faaliyetleri belirli örgütlerde toplamış. Bunlar resmi devlet örgütlerinin dışında yarı resmi örgütler. Adı genellikle birlik olmuş. Bunlar altında odalar vs. var. Tabii, TESK gibi farklı ad ve yapıda olanları da mevcut. Bunlar dışında tamamen bireylerin kurduğu sivil toplum örgütleri var. Bunların bir kısmı kişilerin işleriyle ilgili menfaatlerinin korunması amaçlı mesleki sivil toplum örgütleri. Tabii, bunların toplumsal amaçları da olabilir. Bir kısım örgütler ise hiç menfaat beklemeksizin tamamen topluma hizmet amaçlı sosyal örgütler. Bu yönüyle biraz daha alkışı hak ederler.

Taşımacıların örgütleri

Taşımacılar da tıpkı diğer meslekler gibi yarı resmi örgütlere zorunlu üye. Üst gelir veya güç grubunda olanlar ticaret veya sanayi odalarındayken, daha güçsüz olanlar TESK içindeki odalarda bulunuyor. Mesleki sivil toplum örgütlerine gelince aklıma yük taşımacılığında Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), yolcu taşımacılığında Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği (UATOD) geliyor. Bu örgütlerin öncesinde veya sonrasında başkaları da var tabii. UND’de, taşımacıların kullandığı araca bağlı olarak kamyoncular derneği denmeyip, yapılan nakliyecilik işi belirtiliyor. UATOD ve benzerlerinde ise yolcu taşımacılığı demek yerine kullanılan vasıta ile ilişkilendirilip otobüsçüler adı kullanılmış. Geçmişteki bu örgütlerin önemli başarılar gösterdiği biliniyor.

Örgütlenmede yeni dönem

Yolcu taşımacılarının bakanlıkla muhatap olmaları sırasında, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bazı talepler karşısında “önce siz, hepiniz örgütlenin” diye bir şey söyledi. Bence de bu ifade “hepinizin katılımıyla, hepinizin temsil edildiği daha güçlü bir örgüt kurun” anlamındaydı. Otobüsçüler, bunu her yerde bir dernek kurmak anlamında anladılar. Tabii, bunun içini doldurmak için de kimi buldularsa kayıt ettiler. Tabii, bunlara da bir baş lazımdı; bunun da adı federasyon oldu. Tabii, bu da yetmedi başka dernek ve federasyonlar bunun arkasından geldi. Bana göre yine birlik sağlanamamış oldu.

Nasıl bir örgüt

Yolcu taşımacılığının işlerini şehiriçi-şehirlerarası, kısa mesafe-uzak mesafe, yurtiçi-yurtdışı, otobüsle, minibüsle veya otomobille yapılma, kendi organizasyonlarıyla veya belediye organizasyonlarının içinde (halk otobüsü gibi) taşıma yapma, bireysel şirket veya kooperatif şeklinde olma, tarifeli-düzenli taşıma yapma veya tarifesiz-düzensiz grup, turizm taşımacılığı yapma şeklinde ayırmak mümkün. Bu nedenle de bunlara göre önce ne şekilde bir örgütlenme yapacağına karar verilmesi önem taşıyor. İkinci olarak da, taşıma işinde faaliyet gösteren insanları taşımanın sorumluluğunu üstlenen taşımacılar ve onların işlerinin yapılmasına yardımcı olan profesyonel yöneticiler, yazıhane çalışanları, otobüs çalışanları (şoför, muavin, host-hostes) gibi ayırmak da mümkün. Bunların dışında bir de bireysel otobüsçüler var. Önceden bunlara yanlış olarak kiralık otobüs denirdi. Kiralamada, kiralamaya verilen araçtan sahibinin ilgisi kesilir ve onu kiralayan istediği gibi kullanır. Halbuki bu otobüsler böyle kullanılmıyordu. Nitekim bunlara, “sözleşmeli” adı verilerek kendi araçlarıyla taşıma yapmalarının kapsanması sağlandı. Şu da belirtilmelidir ki, bunlar da taşıma işinde çalışıyorlar ama taşımayı başkaları adına yapıyorlar, sorumluluk bunlarda değil. Dolayısıyla bunları da taşımacı saymak söz konusu değil. Taşıma işinde bir de acenteler var. Bunların, bence taşımayla ilgileri çok uzak. Yaptıkları iş sadece taşımacının biletlerini taşımacı adına satmaktan ibaret. Yani uzaktan bile taşımacı değiller.

Menfaat grupları

Bundan sonra taşımcılıktaki menfaat gruplarını şöyle ayırabiliriz:
1- taşımacılar,
2- acenteler,
3- bireysel otobüs sahipleri,
4-Her kademedeki çeşitli işlerde ücret, maaş karşılığı çalışanlar bunlara bireysel otobüslerin çalışanları da dahildir. Bunların devlet örgütleri içindeki yerleri de farklı. Taşımacılar ve acenteler ticaret odalarında, bireysel otobüsçüler genellikle esnaf odalarında bulunuyorlar. Çalışanlar ise ancak bir sendikada olabilirler resmi olarak. Bir ara esnaf örgütü olan TESK’in bünyesindeki şoförler ve otomobilciler federasyonu, esnaf olmayan şoförlerin de temsilcisi olarak kendisini sunmaya çalıştı ama bu yürümedi. İsmi hala bunu da kapsayacak şekilde olsa da şoförlerin burada yeri artık yok. Bu farklı menfaat grupları bir örgütte bir araya gelebilir mi? Belki evet, ama hayli zor. Bu bir mesleki örgüt olacaksa hangi mesleğin menfaatini savunacak? Bu mesleki örgüt kime kazanç sağlayacak? Mesleki menfaatin konu olmadığı hallerde belki bir araya gelebilirler. Ama onun da yaşama şansı bir hayli sınırlıdır.

Otobüsçü kim?

Başlangıçta örgütlenme, yolcu taşımacıları şeklinde olsaydı, herkes yaptığı işe göre bir örgüt kurardı ama olmamış. Otobüsçüler, örgütü denilmiş ve tanımı olmayan otobüsçülük kavramı nedeniyle zora girilmiş. Acaba otobüsçü kim? Zaman içinde değişiklik olsa da otobüsün her zaman bir tanımı var, ama otobüsçünün yok. Herkes kendisini otobüsçü zannediyor. Otobüsçü ilan edebiliyor, kimi temsil ettiği belli olmadığı halde otobüsçüler adını kullanabiliyor. Tabii, bu yasak değil ve yasaklanamaz da. Ama bu türden bir anlayışın faydası yok ve bu türden örgütlenmeler de yeterli olmuyor.
Birtakım madde isimlerine çı, çi, çu, çü, gibi ekler getirildiğinde o madde ile ilgili işi yapan kişi anlaşılıyor. Sezen Aksu’nun şarkısındaki simitçi, kahveci, gazozcu gibi… Bu da bir nevi meslek oluyor ama hiç de net değil. Örneğin simitçi derneğinde akla sokakta simit satan insan geliyor. Peki, simit fırınının sahibi, bu fırında çalışan kişiler simitçi değil mi? Aynı şey otobüsçü için de geçerli. Yetki belgesi sahibi taşımacı, acente, bireysel otobüs sahibi ve çalışanlardan hangisi otobüsçü, yoksa hepsi mi otobüsçü? Bu olabilir mi? Nasıl olabilir? Bu arada çalışanları da profesyonel üst düzey yöneticiler, mesleki yeterlilik belgeli yöneticiler, çeşitli yazıhane görevlileri, şoförler ve yardımcı hizmet personeli diye ayırırsanız hepsi bir örgütte olabilir mi?

Taşımacı örgütü şart

Bu farklı statülerdeki kişilerin hepsi kendi mesleki sivil toplum örgütü olan derneklerini kurabilirler. Burada yolcu taşımacılığının ve taşımacılarının menfaatlerinin korunması ve gelişmesi açısından sadece D1, B1, D2, B2 yetki belgesi sahiplerinin üye olduğu “yolcu taşımacılığı derneği” mutlaka kurulmalıdır. Aksi halde taşımacılıktaki olumsuz gidişi geri döndürmek mümkün değildir. Bu derneğin başkan ve yönetim kurulu üyeleri mutlaka taşımacı olmalıdır. Kimsenin eline bakmamaları için üyelerin yeterli desteği mutlaka bu derneğe sağlamaları gerekir. Böylece eli taşın altında olanlar bir dernekte birleşmiş olurlar. Tabii ki, bu dernek, genel müdür, müdür, uzmanlar, temsilciler vs. yetişmiş üst düzey profesyonel yöneticileri mutlaka istihdam etmelidir. Hatta çoğu zaman derneğin çeşitli yerlerde temsilini bunlar da yapmalıdır. Zaten derneğin profesyonelleri yanında taşımacılar da, burada kendilerini kendi firmalarında çalışan profesyonel yöneticiler vasıtasıyla temsil de ettirebilirler. Bu arada şunu da belirteyim ki, ben tarifeli-tarifesiz tüm otobüsçülerin tek bir örgütte buluşmasını isterim. Ama bu mümkün görülmediğinde tarifeli taşımacıların ayrı, tarifesiz taşımacıların ayrı birer örgütü olabilir.

Terminal işletmecileri

Öncelikle belirtilmelidir ki, terminal işletmecileri sadece tarifeli taşımacılık için söz konusudur ve bunun zorunlu birer unsuru değildirler. Mevzuattaki terminal kullanma zorunluluğu kalkmış olsa ortadan da kalkabilirler. Bir zamanlar, bazı şehirlerde hiç terminal bulunmadığını, benim gibi eskiler hatırlayabilirler. Bugün turizm/grup taşımalarında terminal zorunluluğu olmadığı için bunlar arasında terminalciliğin hiç adı geçmez. Bunun ötesinde terminal işletmecileri otobüsçülükten farklı bir mesleğin mensubudurlar. Otobüsçülükle ilişkileri vardır, otobüsçülüğün gelişmesinden bunların menfaati vardır ama otobüs üreticileri, servis istasyonları, akaryakıtçılar gibi bunlar da otobüsçülükle ilişkili başka bir meslek mensubudurlar ve menfaatleri otobüsçülerle çelişir. Terminal ücretleri arttığında otobüsçü zarar görür, düştüğünde ise terminalci zarar görür. Bu yönüyle birbirlerine zıt menfaat gruplarıdır. Bu nedenle, bu dernekler içinde terminal işletmecilerinin yeri olamaz. Şüphesiz ki, onlar da kendi mesleki örgütlerini kurup kendi menfaatlerini savunabilirler. Ama önemli olan bunların menfaat sıklıklarını tespit etmektir. Şunu da belirtmeliyim ki, bu menfaat sıklığı nedeniyle otobüsçüler ve yolcu taşımacıları, terminal işletmecilerinin menfaatlerine karşı çıkmak bu anlamda özel işletmeler yerine belediye işletmelerini savunmak zorundadırlar. Bu özel işletmenin otobüsçüler tarafından kurulması otobüsçülere menfaat sağlamadığı sürece pek de bir anlam taşımaz. Pratikte, bunun pek de olmadığını zaten görüyoruz. Dolayısıyla terminal işletmecilerine saygı duymakla birlikte onların başka bir faaliyet mensubu olduklarını unutmamak gerekir.
Otobüs ve otobüsçü sözünün çok geçtiği bu yazıyı ve geçmişte herkesin iyi tanıdığı bazı önemli isimlerin otobüs kelimesini ifade ediş şekilleri ile bitirmek isterim. Taşımacılığın öncülerinden, rahmetli Saffet Ulusoy otobüs için; “otobos”, değerli UATOD Başkanı Mehmet Özcan “otobis”, önemli hizmetler veren ilkeli insan Sayın Talat Aydın ise “otübüs” şeklinde telaffuz ederdi. Bir hatırlatma yapayım istedim. Hepsini de saygıyla anıyorum. ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159