08.06.2025, 12:07

Yönetmeliğe yakın bakış

Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldığında, okuyucularımıza elden geldiğince iyi bir şekilde duyurmaya çalıştık. Daha sonra bu konuda değerlendirme yapma ihtiyacını duydum. Şunu da belirteyim ki, detaylarıyla ve geçici hükümleri ile birlikte hâlâ gözden geçirilmesi gereken hususlar var. Şimdilik bu konudaki ön görüşlerimi paylaşmaya çalışacağım. 

S Plaka 

Grup taşıma olması yönüyle tarifesiz taşımalara, belirli zamanlarda tekrarlanmaları yönüyle de tarifeli taşımalara benzeseler de bu taşımalar ikisinin karması olan farklı taşımalar olup, ayrı bir belgeye bağlanmaları doğru olmuştur. Yönetmelikte buna ilişkin geçiş hükümleri ve mevcut belge sahiplerinin hakları yer almakta olup umarım ki yeterli olurlar. Halen uygulandığını öğrendiğim 40 bin TL civarındaki D4S ücretine göre yeni 368 bin TL’lik S belgesi hayli pahalı görünüyor. Ancak bu durum sektöre yeni girecekleri ilgilendirmeli. Sadece 3 özmal araç çalıştıracak küçük servis taşımacılarına yüzde 95 indirim yapılması olumlu. Bu belgelere en fazla 100 özmal otobüs ve bunun yarısı kadar da sözleşmeli otobüs kayıt imkânı var. Bu kısıtlamalar büyük kapasiteli taşımacıların oluşmasını ve hizmet vermesini engelleyebilir. Başka isimli, ikinci bir S taşımacılık belgesi gerekebilir. 

Buradaki otobüs kavramının sürücüsü dahil en az 10 koltuklu tüm yolcu taşıtlarının (minibüs ve 18-24 koltuklu otobüs dahil) yazılabileceği anlamında olmalıdır. Bu belgelere esas olarak tahditli plakalı taşıt kaydedilemeyecek, ancak özel izin halinde bu mümkün ve bence hiç gerek yok. Yine bir kapı açık bırakılmış. 

Belge almak için hizmet verilecek müşterilerle sözleşme şartı bulunuyor. Bu sözleşme bugün olup, yarın geçerli olmayabilir. Hiç yokken yarın müşteri bulunabilir. Bunun gerekçesini pek anlamış değilim. 

8+1 koltuklu taşıtlar 

Toplam 9 koltuğu olan bu taşıtlar öncelerde en az 9 koltuklu şeklinde tanımlanan otobüs içinde değerlendirildiği için belgelere otobüs olarak kaydedilip kullanılabiliyordu. Tanımların değişmesi sonrasında otobüs tanımından çıkıp en fazla 9 koltuklu olan otomobil tanımı içine girdiklerinden, otobüs olarak sayılma imkânını kaybettiler. Yani otobüsle taşımacılık belgelerinde kayıtlı olup kullanılmaları mümkün olamadı. Neyse ki, otobüsle taşıma belgelerine otomobil de yazılabilmesi imkânının getirilmesi bunlara bir kapı araladı. Ancak otomobillere getirilen şartlar çok ağır olduğundan, bu taşıt sahipleri otobüs sayılma haline göre büyük mağduriyet yaşadılar. Belirteyim ki, A otomobille taşıma belgelerinden bile ağır olan bu şartlar sağlanamazdı. Şimdi bunlara 2013 ve öncesinde olma şartıyla en fazla 3 yaş ve en az 2900 santimetre küp olma şartlarından muafiyet getirildi. Ancak yeni yaş sınırının 15 olması bu taşıtlara, modeline göre en fazla 2028 yılına kadar kullanım imkânı getiriyor. Daha sonrası yok. 

Bu düzenleme taşımacıların otomobil kayıt ve kullanımı sorununu çözmüyor. Otobüsle taşıma belgelerine otomobil kaydı konusunun yeniden ele alınıp şartların iyileştirilmesi –örneğin, A otomobille taşıma belgelerindeki otomobillerin şartlarıyla taşıt kaydına imkân verilmesi- gibi çözümler düşünülebilir. Taşımacılar bu problemi netleştirip taleplerini daha iyi şekilde anlatmalılar.

Bu arada belirteyim ki, otobüsle yolcu taşıma belgelerine otomobil kaydına imkân veren bir düzenleme görmedim. Sadece bu belgelere kaydedilecek otomobillerde aranacak şartlar belirtiliyor. Böylece buna imkân olduğunu da dolaylı olarak anlamış oluyoruz. 

18-24 koltuklu otobüsler

B1 ve D1 belgelerine sadece 25 koltuk ve üstü otobüs kayıt imkânı çok eskiden beri bulunmaktadır. 2021 yılında 7 ay kadar bir süre ile 18-24 koltuklu otobüslerin kayıt imkânı geçici düzenleme ile getirildi. Bununla ilgili herhangi bir değişiklik bugüne kadar yapılmadı. Yani 2022’de süre dolduktan sonra bu taşıtların yeni kaydı mümkün olamadı, eskiden kaydedilenlerin kullanımları ile yetinildi. Şimdi önemli sınırlamalarla da olsa bu taşıtların devamlı biçimde kayıt imkânı Yönetmeliğe eklendi: 25 koltuk ve üstü özmal otobüs sayısının yüzde 20’si kadar 18-24 koltuklu otobüs belgelere kaydedilebilecek. Asgari özmaldan sayılmayacak. Bu taşıtlar sözleşmeli taşıt hesabına dahil edilmeyecek ve bu kapasitedeki taşıtlar sözleşmeli taşıt olarak kaydedilemeyecek. Taşıtlar 300 km’yi geçen hatlarda kullanılamayacak. 

Düzenlemede, önceden verilen hakla kaydedilen taşıtların durumu da geçici maddede yer alıyor. Bunlara bazı muafiyetler verilmiş, belgelerde kalma ve kullanılma imkânları devam ediyor. Ancak yerine yeni taşıt kaydettirmek mümkün değil. Kaydedilmiş bulunan bu kapasitedeki sözleşmeli taşıtlar da belge yenilenmesinden sonra kullanılamayacak. 

Burada, resen veya yetki belgesi iptali nedeniyle kayıtlı bulundukları yetki belgesi eki taşıt belgesinden düşülen özmal ve sözleşmeli taşıtlarla ilgili bir düzenleme var. Burada bunlar yerine 18-24 koltuklu 1 adet özmal taşıtın belgeye ilavesi söz konusu. Burada 1 Temmuz 2024 tarihi ile bu fıkranın yürürlüğe girişinden (15 Mayıs 2025) itibaren bir aylık süreden (15 Haziran 2025) söz ediliyor. Bu sürenin belgeye yeniden taşıt kaydı süresi olmadığını, sadece belirtilen aralıkta düşülmüş taşıtlar için olduğunu düşünüyorum. Bu durumda hak olan özmal taşıtın süre bulunuyor. Eğer belgeye taşıtın kayıt edileceği süre anlamında ise bu sürenin Kurban Bayramı tatili de düşünüldüğünde çok yetersiz olduğuna inanıyorum. Bu konuda netleştirme ve açıklık gerekiyor. 

Konuyu kapatmadan belirteyim ki Yönetmelikte 18-24 koltuklu otobüslerin ve belgelere kaydedilebileceğine ilişkin doğrudan bir ifade yok. Bunu bu otobüslerin kayıt şartlarına ilişkin düzenlemeden dolayısıyla anlıyoruz. Yani düzenleme olduğuna göre kayıt da mümkün diyoruz. Halbuki otomobillerdeki gibi bu türden düzenlemeler uygun yerde görülmeli. Belgere 25 koltuktan büyük otobüslerin yüzde 20’si kadar 18-24 koltuk otobüs yazılabilmesi özmal sözleşmeli ilişkisine yönelik 25’inci maddenin değil 24’üncü maddenin konusudur. Bu düzenleme burada yer almalıydı. Yine her belgeye en fazla 20 adet 18-24 koltuklu otobüs yazılabilmesi hususu da 25’inci maddenin değil 24’üncü maddenin konusudur. 

Bir bakış açısı 

Kullanımına izin verilen 25 koltuklu taşıt ile kullanımı sınırlandırılan 24 koltuklu taşıt arasında kullanım uygunluğu bakımından ne fark var? 

25-30 koltuklu taşıtların kullanımında sınırlama olmadığı halde İstanbul-Ankara ve benzeri hatlarda ve büyükşehirlerin terminallerinde bu türden taşıtlar niye hiç görülmüyor? Çünkü kullanımı yanlıştır. Kimse, özel haller dışında, bu türden küçük taşıtları kullanmaz. 18-24 koltuklu taşıtlara izin verirseniz bu taşıtlar da gereksiz ve yanlış yerlerde kullanılmaz. Bunların ve diğer küçük taşıtların kullanımı sadece düşük kapasiteli hatlarda, düşük kapasiteli mevsim ve seferlerde, arıza ve benzeri istisnai hallerde, bayram ve benzeri taşıt kapasitesinin talebi karşılayamadığı dönemlerde söz konusu olabilir. Bırakınız da bu durumda kullanılsınlar. Otobüsçü, hatlarında verimli taşıt kullanma hesabını zaten yapar. Yapmazsa piyasa onu doğruyu yapmaya zorlar. Bu konudaki yanlışları mevzuatla önlemek gerekmez. Mevzuat bu taşıtların güvenli olup olmadığı yönüyle ilgilenebilir. B2-D2 belgelerinde bu türden taşıtlar hatta minibüs dediğimiz küçük otobüsler kötü biçim de mi kullanılıyor? Bunların kullanımına ihtiyaç olan haller yukarıda belirtildiği gibi zaman zaman tarifeli taşımalarda da olamaz mı? Bırakınız aşırı sınırlamaları da otobüsçü kendi doğru kararını kendisi versin. Eğer bu taşıtların kullanımı güvenlik yönünden uygun değilse diğer belgelerde de yasaklayın, daha tutarlı olur. Hiç olmazsa eskiden beri var olan bu türden taşıtların sözleşmeli kullanım haklarını da verin. İsterseniz, halen olmayan 18-24 koltuklu özmal taşıt karşılığında 25 koltuk ve üstü sözleşmeli taşıt çalıştırabilme sınırlamasını veya yasağını getirebilirsiniz. 

Tarife kullanma süresi 

Önceden var olan 4 aylık asgari tarife kullanım süresi çok uzun olup özellikle de fiyat istikrarının olmadığı dönemlerde artan maliyetlere rağmen yeni tarife almanın gecikmesine neden oluyordu. Şimdi benim de önerdiğim bu süreyi 3 aya indirerek çok olumlu bir adım atıldı. Buradaki “yılda en fazla 3 tarife kısıtlaması” problem değil, ama olmasa da olabilir. 

Ara terminal ücretleri 

Kalkış ve varış noktası arasında ara terminallerde az yolcudan az ücret alınması nedeniyle terminal ücretinin o ara duraktaki bilet ücretinin yüzde 20’si ile sınırlandırılması faydalı olabilir. Ancak ilk kalkışın yapıldığı terminallerde ücretin fazla oluşu sorunu yok mu? Hepsini birden sistemsel olarak ele almak lazım. Tekel konumundaki terminali kullanma zorunluluğu getirip. terminal işletmecisinin insafına terk etmek nasıl mümkün olabilir? Aklıma iki öneri geliyor: Birincisi terminallerin kamusal sorumluluğu olan belediyelerce yapılıp işletilmesi, taşımacının özel sektörün eline bırakılmaması… İkincisi ise hem taşımacının, hem de terminal sahibinin menfaatlerini dengeleyecek bir tavan ücretin yayımlanması, uygulanması ve güncellenerek sürekli biçimde yürürlükte olması. 

Terminal ücreti hizmet karşılıği alınan bir ücrettir. Bir vergi değildir. Taşımacının geliriyle ilişkilendirilmesi de her zaman doğru değildir. Bazıları, kalkış yapılan terminallerde çıkış ücretinin otobüsün taşıdığı en yüksek bilet ücretiyle ilişkilendirmek ister. İstanbul’dan Ankara’ya giden otobüs ile Erzurum’a giden otobüs aynı terminal hizmetini aldıkları için aynı ücreti ödemelidirler. Keza bir ara terminalde, az gelir elde eden firma veya sefer ile çok gelir elde eden firma veya sefer aynı ücreti ödemelidir. Geliri ile ilişkilendirmek doğru olmayabilir. Konu bütünüyle ayrıca ele alınmalı. 

Kurye işletmeciliği 

Kurye konusunun hayatımızda çok önemli hale geldiğini biliyoruz. Bu yönüyle bir düzenlemeye konu edilmesi de gerekliydi. Yapılan düzenleme bu ihtiyaca cevap verecektir diye düşünüyorum. Düzenleme önceden var olan dağıtım işletmeciliğinin kurye işletmeciliğine dönüştürülmesi olarak görülebilir. Tabii, kurye hizmetinin şartlarına göre bunun içeriği de düzenlendi. 

Önce kurye işletmeciliği şartlarına bakalım… Kargo ve dağıtım işletmeciliğinde, araç ve sermaye gibi düzenlemeler önceden mevcuttu. Zamanla bunların tümüyle kaldırıldığını, yerine sadece posta düzenlemelerindeki yeterlilik belgesinin arandığını gördük. Şimdi dağıtım işletmeciliğinin yerine gelen kurye işletmeciliğinde yine araç ve sermaye konularında bazı yeterlilikler aranması öngörüldü. Buna karşılık posta düzenlemelerindeki yeterlilik belgesinin aranan şartlar içerisinde olmadığını görüyoruz. İlk anda artık bunun aranmayacağı akla geliyor. Ancak tanımına baktığımızda kurye işletmeciliğinde bu belgenin tanım içinde yer aldığını ve yine aranacağını görmekteyiz. Ben, böyle bir tanım anlayışını hiç uygun bulmuyorum. Önceden benzer değişimlere uğrayan kargo işletmeciliğinde ise araç ve sermaye gibi şartlar aranmaksızın posta düzenlemesindeki yeterlilik belgesi ile hala yetiniliyor. Tabii, kargo tanımı içerisinde böyle bir yeterlilik şartı da yer almıyor.

Bu çelişkili durumu anlamakta zorluk çekiyorum. 

Yönetmeliğin 43’üncü maddesine 43-A başlığı ile kurye işletmecilerinin yükümlülükleri eklenmiş. Önceden bu maddede kargo ve dağıtım işletmecilerinin yükümlülükleri başlığı altında bunların yükümlülüklerine yer veriyordu. Nasıl olduğunu anlamadığımız bir fırtına bu yükümlülükleri alıp götürdü. Dağıtım işletmecilerinin giden yükümlülükleri, kurye işletmecilerinin yükümlülükleri olarak buraya şimdi geri döndü, ama kargo işletmecilerinin yükümlülükleri diye bir şey yine yok. 

Kurye işletmecilerinin yükümlülüklerinin 12’nci fıkrasında adlarına M1 kargo yetki belgesi düzenlenenlerin P1 türü kurye işletmeciliğini, M2 kargo yetki belgesi düzenlenenlerin de P2 kurye yetki belgesi kapsamında faaliyette bulunabilecekleri belirtiliyor. Bu fıkradaki hususlar, başlıktaki kurye işletmecilerinin yükümlülüklerine uyan hususlar değil. Bunlar olsa olsa kargo yetki belgelerinin faaliyet alanını genişleten düzenlemeler olabilir. Böyle bir düzenlemenin yeri de burası değil, belgelerin tanım veya kapsam maddeleri olabilir. Diğer taraftan, bu yetki için M belgelerinde bir değişiklik, bir ek ücret vs. gerekip gerekmediği yer almıyor. Kargo işletmecilerinin yükümlülüklerinden söz edilmediğine göre, acaba kurye işi de yapacak olan kargo işletmecileri kuryelerin yükümlülüklerine ve ilgili diğer düzenlemelere tabi olacaklar mı? Bence bunlar önemli eksik veya çelişkiler. 

Bilindiği gibi C1 ve K2 hususi taşıma belgeleri, belge sahiplerinin kendileriyle ilgili tüm yük taşımalarını yapabilecekleri anlamına gelir. Buna bu belgelerin sahiplerinin kendi kurye taşımalarını yapabilmelerinin de dâhil olması beklenir. Ancak kurye ile ilgili tanım ve düzenlemelerde kendi hususi kurye taşımalarını yapacak olanların da kurye belgesi alma zorunluluğunda oldukları gibi bir anlatım var. Eğer böyle ise bu çok tartışılacak bir düzenleme olacaktır. 

Dağıtım işletmeciliğinde yük sınırı 5 kilogram idi. Kurye işletmeciliğinde bu 30 kilograma çıkmış. Yani kargo ve diğer yük taşımacıları tarafından yapılabilecek 5-30 kilogram aralığındaki yükler de kuryecilere geçiyor. Bu durum kargocular için bir kayıp olabilir. 

Kurye sektöründe çalışanların önemli sorunlarının bir kısmının bu düzenlemelerle çözülebileceğini de düşünüyorum. Onların iş güvenliği ve hakları gibi iyileşmelerin olmasını bekliyorum. Burada, kurye olarak hizmet verecek olanlarda kurye faaliyet belgesi aranacak. Bu biraz kurye işletmeciliği belgesini çağrıştırıyor. Bunun yerine kurye mesleki yeterlilik belgesi veya kurye çalışma belgesi denseydi daha iyi olabilirdi. Bu çalışanların şoför olanları Yönetmeliğin şoförlerle ilgili şartlarına tabi olacaklar. Bilmem bunda uyum zorlukları olur mu? Bir de bir taşıt olmaksızın çalışanların kurye işi yapması hali var ki, bunu düzenlemek ve denetlemek biraz daha zor gibi görünüyor. 

Bütün bunlara rağmen, zaman içinde kurye düzenlemesinin belki de iyileştirilerek önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. 

Yetki konusu 

Yönetmelikte zaman zaman bazı düzenlemelerin gerektiğinde değiştirilebileceği, yeni düzenlemeler yapılabileceği; ayrıca ek düzenlemeler getirilebileceği gibi açıklama türünden gördüğüm düzenlemeler yer alıyor. Bunların amacını anlamış değilim. Belki, haberiniz olsun, sürpriz olmasın anlamında işe yarayabilir. Bunun ötesinde, bunları yapmaya yetkimiz var anlamında ise hiç gerek yok. Bu yetkiniz kanundan geliyorsa ve varsa zaten vardır. Bunu Yönetmeliğe koyarak adeta yetkinizi gösterir gibi ifade etmenize, bir anlamda yetkiniz olduğunu hatırlatmaya hiç gerek yok. Yetki kapsamınızda olan düzenlemeyi istediğiniz zaman yaparsınız. 

Yönetmelik değişiklikleri taşımacılara, çalışanlara, Bakanlığa ve tüm kamuya faydalı olsun. UETDS sistemi ile ilgili yeni düzenlemelerde ilk bakışta kusursuz ve olumlu gördüm.  

Kurban Bayramınız kutlu olsun. 

Yorumlar (0)
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Alanyaspor 0 0
2. Antalyaspor 0 0
3. Beşiktaş 0 0
4. Eyüpspor 0 0
5. Karagümrük 0 0
6. Fenerbahçe 0 0
7. Galatasaray 0 0
8. Gaziantep FK 0 0
9. Gençlerbirliği 0 0
10. Göztepe 0 0
11. Başakşehir 0 0
12. Kasımpaşa 0 0
13. Kayserispor 0 0
14. Kocaelispor 0 0
15. Konyaspor 0 0
16. Rizespor 0 0
17. Samsunspor 0 0
18. Trabzonspor 0 0
Takımlar O P
1. Bournemouth 0 0
2. Arsenal 0 0
3. Aston Villa 0 0
4. Brentford 0 0
5. Brighton 0 0
6. Burnley 0 0
7. Chelsea 0 0
8. C.Palace 0 0
9. Everton 0 0
10. Fulham 0 0
11. Leeds United 0 0
12. Liverpool 0 0
13. M.City 0 0
14. M. United 0 0
15. Newcastle 0 0
16. N. Forest 0 0
17. Sunderland 0 0
18. Tottenham 0 0
19. West Ham United 0 0
20. Wolves 0 0
Takımlar O P
1. Augsburg 0 0
2. Leverkusen 0 0
3. Bayern Munih 0 0
4. B. Dortmund 0 0
5. Mönchengladbach 0 0
6. E. Frankfurt 0 0
7. FC Heidenheim 0 0
8. FC Köln 0 0
9. Freiburg 0 0
10. Hamburger SV 0 0
11. Hoffenheim 0 0
12. Mainz 05 0 0
13. RB Leipzig 0 0
14. St. Pauli 0 0
15. Union Berlin 0 0
16. VfB Stuttgart 0 0
17. Werder Bremen 0 0
18. Wolfsburg 0 0
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 38 76
4. Athletic Bilbao 38 70
5. Villarreal 38 70
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 38 41
17. Sevilla 38 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16