Karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörünün sezonu, sadece yaz, sınırlı olsa da yarıyıl ve bayram tatilleriyle belirleniyor. Sosyoekonomik ve çalışma koşulları nedeniyle sezon istenilen düzeyde gelişmiyor artık. Yükü birilerinin sırtına atmak işin kolayına kaçmaktır. Uçaklar var ve ucuz, tren var hızlı ve konforlu dediğiniz zaman kendinizi geliştirmeniz pek de mümkün değil. Tabii ki, onların etkisini göz ardı etmiyorum, ama bir şeyler yapılmasının gerektiğinin farkında olunması gerekiyor.

Karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörünün sezonu okulların açılmasıyla biterken sanat/kültür dünyasının sezonu açılıyor. Şurada şu sergi, burada bu festival var diye sizleri sanat etkinliklerine çağırmam gerekir, ama biliyorum ki, büyük çoğunluğumuz mazeretlere sığınarak dudak bükecek. Sabancı Müzesinde “Birlikte (olmak)” sergisi açılan Suzanne Lacy, “…Bence sanat, değişim yaratmanın en etkili biçimi olmayabilir ama çok ilginç bir biçimi” diyor. Şöyle özetlenebilir: Sanatın yaşamı doğrudan değiştirmesi değil, değişime mihmandar olması önemli. Hem zaten sanatsız bir değişimin olması da pek mümkün değil.

Adana’daki Altın Koza Uluslararası Film Festivali’ne katılanlara sordum, hemen her film gösteriminden önce ve sonra… Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirler dışında, Edirne’den Trabzon’a, Kayseri’den Van’a, Bartın’dan Eskişehir’e, hatta yurtdışından gelen birçok izleyici vardı. Bu, gerçekten bir hareketliliğin olduğunun göstergesi. Bir Adanalı, “Altın Koza’nın ardından Lezzet Festivali’ne kısa olsa da katılım çok daha yoğun oluyor” dedi. Yani aslında sezon bitmedi sevgili otobüsçüler. (İstanbul’daki etkinliklere hiç değinmediğimi gördüm. Oysa gelen giden istatistiklerini tutan kurumlara ya da etkinlikleri düzenleyenlere sorun, yurtdışından özel uçak ve araçlarla bile gelenleri görünce dudaklarınız uçuklayacaktır.)

Siz neredesiniz?

Diyarbakır’da Belgesel, Antalya’da Altın Portakal, Urfa’da Göbeklitepe, Hatay’da Antakya, hatta Bodrum’da yaz bitmesine karşın film festivalleri yeni bir hareketlilik yaratacak, yaşatacak. Peki, otobüsçüler bu etkinliklerin neresinde? Hiçbir yerinde.

Gerçekten hiçbir yerinde… Niye? Sorsanız duymamışlardır bile… Oysa bu ve benzeri etkinlikleri destekleseler, duyursalar, belli kampanyalar yapsalar… Durun, dahası var… Kendi merkezlerinin bulunduğu kentlerde yapılmasına önayak olsalar, hareketliliği arttırmak için birazcık da olsa çaba harcasalar sadece kendileri değil, şehrin esnafı da kazanacak. İlkbaharda Düzce’de yapılan yeni film festivali, valilikten belediyeye, sanayi odasından üniversiteye büyük kurumların desteklediği bir etkinlikti. İlki olmasına, fazla duyurusu yapıl(a)mamasına rağmen hareketliliğin zirve yaptığını, esnafın, hatta köylünün bile mutlu olduğunu herkes kabul ediyor. Otobüs firmaları, birilerinin davetiyle değil, kampanya ve programlarla bu tür etkinliklerin içinde olmalı. Bunu bir yatırım olarak düşünebilirsiniz.